Pandemi döneminde başladığımız atölyemiz Arap alfabesini tanıyan herkese açık olarak başladı.5 hafta süren ilk atölye sonunda matbu okuma seviyesine geçtik ve Mehmet Akif’in Safahat eserini, Ahmet Cevdet Paşa’nın Kıssas-ı Enbiya’sını orijinal hallerinden eş zamanlı olarak okumaya başladık.
Cinsellikte haz yerine sorun yaşayan, dişi olmanın sıkıntılarını değil güzelliklerini yaşamak isteyen, sıkışmış dişil enerjinin hastalıklarından kurtulmak isteyen kadınlar için Dr. Ayşe Duman tarafından hazırlanan terapiye katıldık.
İngilizce Akademik Yazım konusunda zorluk çekenler, kendini geliştirmek isteyenler için akademik yazımın genel çerçevesinin çizildiği, genel geçer kalıpların öğrenilip yazım konusunda adım adım ilerlediğimiz bir yazım dersi gerçekleştirdik.
Eşcinsellik artık sadece “öteki” evlerde yaygın bir durum olmaktan çıkıp adeta bizlerin evlerine kadar girmiş durumdadır. “Fıtrat Hareketi” de yakınlardan yükselen feryatlar karşısında kayıtsız kalmamak adına, Müslümanlar arasında hep kapalı kapılar ardında konuşulan bu konu üzerine eğilmeye karar vermiştir.
Beylü Dikeçligil ile iki hafta süren seminerde insanı, yani kendimizi tanıma yolunda bir-iki adım atmaya çalıştık. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz mikro sosyal etkileşim ağına olduğu kadar, bizleri kuşatan makro oluşumlara da farklı bir pencereden baktık.
Yeme davranışı, tıpkı diğer davranışlarımız gibi duygularımızdan ve düşüncelerimizden etkilenir. Çok küçük yaşta edinilmeye başlayan yeme alışkanlığının pek çok sebebi ve işlevi olabilir. Yani fizyolojik bir ihtiyaç olan yeme eylemi ruhsal durumumuzdan ayrı ele alınamaz.
Hayatımızda verdiğimiz tepkilerin ya da düşüncelerin neyin karşılığı olduğunu anlamaya çalışmak, bizi yoran ve davranışlarımızın arkasındaki ihtiyaçları fark etmek amacıyla Nöropsikolog Şehadet Ekmen eşliğinde “İhtiyaç Terapisi” gerçekleştirdik.
İnteraktif şekilde gerçekleşen atölyelerde zihinlerimizdeki Avrupa ve AB algısını anlamaya çalıştık. Avrupa’da Eşitlik ve Özgürlük, Avrupa’da Eğitim, Avrupa’da İnsan Hakları gibi temalar üzerinde durduk.
Türk ve Suriyeli lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden oluşan kız-erkek öğrenci topluluğu ile alanında uzman isimlerin konuşmaları ve Suriyeli katılımcıların hikayelerini kapsayan “Suriye Meselesini Teori ve Pratikte Tartışıyoruz” etkinliğini gerçekleştirdik.
İslam karşıtlarının en büyük özelliklerinden biri İslam’la ilgili hiçbir bilgilerinin olmaması, Müslüman bir bireyle tanışmış olmamalarıdır; İslamofobi İslam’ı, Müslümanları, bilinçli olarak hedef alan bir durumu da kapsadığından kavram daha da bir tartışılır hale gelmiştir.