Ezbere yaşamamak için…
Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir.”
Konfüçyüs
1993 yılında kendi bilgi eksiğinin farkına varan bir grup kadın olarak Hazar Grubu’nu kurduk. Çünkü kendimize dair sorularımız vardı. Tarihimize, kültürümüze, dinimize, kimliğimize dair sorularımız vardı. Davranışlarımıza bilgi ve duygularımızın yön verdiğini düşününce, ezbere yaşamanın nasıl da yanlış davranışlara yol açtığını o gün henüz bilmiyorduk belki ama bilginin bizi geliştireceğine, daha duyarlı daha bilinçli birer birey yapacağına inanıyorduk.
Öğrenmeye başlayınca önce kendi ezberlerimiz bozuldu, bazısı çok can yaksa da, bazısını kabullenmekte güçlük çeksek de önce kendi tabularımızla yüzleştik. Böylece kendi bilgilerimizle aramıza mesafe koyarak doğru bildiklerimizi teste tabi tuttuk. Ne kadar mesafe kat etmiş olsak da biliyoruz ki zorlu bir yolculuk bizimkisi. Bazen takdir edildiğimiz, bazen dışlandığımız, çoğu kere de anlaşılamadığımız hatta bazen kendimizden bile şüpheye düştüğümüz bir yolculuk. Yürüdükçe uzayan yollar misali mesafe kat ettikçe artan bir eksiklik hissi. Okudukça, öğrendikçe bildiklerimiz bilmediklerimizi işaret ediyordu ama bir kere öğrenme aşkı düşmüştü kalbimize, bir kere merak virüsü girmişti içimize. Bir de kısa yol arkadaşlığı yaptığımız yazar, gazeteci, akademisyen hocalarımızın bize doğru yolda olduğumuzu düşündüren, motive edici cümleleri vardı. Ayrıca kendi kaynaklarımız vardı “oku” ile başlayan ve “hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” sorusunu öğrenme lehine soran. Bitmek-bilmez öğrenme iştiyakımız hem Türkiye’ye hem dünyaya dair öyle çok şey öğrenmemize vesile oldu ki zamanla bir hayat tarzına dönüştü. Okumak öğrenmek bir yaşam pratiği haline geldi. İş kitap okumak, yazarlarla sohbet etmekten çıkıp gezilerle coğrafyaları, farklı kültürleri okumaya her şeye ibret ve öğrenme nazarıyla bakmaya doğru evrildi. Hayata bakışımız hatta hayatımızın akışı değişti, değişmeye de devam ediyor.
Biz evet bir avuç kadındık başlarken ama ilgimizi sadece kadın sorunlarıyla sınırlamadık. Evet biz dindar kadınlardık ama alanımızı dini konularla da daraltmadık. Hayata bütüncül bakmak istedik. Resmin tamamını görmeye, ayakları yere basan bir anlayışa sahip olmaya, hakkı hak batılı batıl bilmeye çalıştık. Kol kırılır yen içinde kalır mantığından ziyade peygamberin kızı olsa hırsızlık yapanın kolu kesilir düsturunu benimsedik. Hâkim anlayışla uyuşmayı değil doğru bilgiye ulaşmayı hedefledik. Bu vesileyle birçok konuya çok değerli hocalarımızın yardımıyla derinlemesine vukufiyet kesbetmeye gayret ettik. Programlarımıza katılan hocalarımızın birçoğu Hazar ailesinin bir parçası oldular. Gerek katılımlarıyla gerek motive edici söylemleriyle bizlere güç verdiler.
Bizimle bu yolculuğa çıkan ve bir hayale omuz veren arkadaşlarımıza ve hocalarımıza teşekkür ediyoruz. Burada Hazar Akademi başlığı altında bulunan konular işte bu kapsamda işlediğimiz konulardır. Burada yer alan metinler ise konuyla ilgili arkadaşlarımızın özetleridir. Özetlerde bulunan hatalar özeti çıkaran arkadaşlarımıza aittir. Konu içerikleri ise konuşmacıların sorumluluğundadır.