Hatay Mülteci Yetimhane Ziyareti

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:

15 Ekim 2016
Herkesin kabul ettiği gibi savaşların en büyük mağdurları kadın ve çocuklardır, ama illa da çocuklar. En günahsız olduğu halde en fazla yara alan çocuklar…
Halbuki onlar sadece çocuk, yani insanlığın en masum hali…

Savaş bölgelerinde yaşayan çocukların karanlık gecelerinin sabahı yok, korkuyla sığınacakları sağlam bir mekanı yok. Yiyecek bulmanın imkansız olduğu zamanlarda açlıklarının sınırı yok. Gecenin ayazında üstlerini örtecek yogan, yakacak sobaları yok. Üzerlerine yağmur yerine bombalar yağıyor, kalaşnikoflarla taranıyor, hiç bilmedikleri kimyasal silahlarla öldürülüyor, yaralanıyorlar. Tedavi için ilaç yok, doktor yok. Kaçarken geride bıraktıkları arkadaş, teyze, amca, dayılarından iz yok, haber yok. Hele bir de anne -babalarından ayrıysalar hasreti anlatmaya mecalleri yok. Her türlü yoksunluğa, zulme, şiddete, ölüme şahitlik etmiş bu çocukların tüm olup biteni anlamlandıracak kelimeleri yok.

Bütün bu yokluk içinden çıkıp gelen bu çocuklar için nasıl bir gelecek inşa edilecek. Peki ya bu kadar ruhları örselenmiş bu çocukların yaşadığı kinin, düşmanlığın dünyaya maliyeti ne olacak.  Henüz konu üzerinde yapılmış bir çalışma olmasa da bu çocukların sayısının arttığı oranda hepimizi etkileyecek karanlık bir geleceğin dünyayı beklediğini tahmin etmek hiç de zor değil.

İşte vatanlarını, geçmişlerini, ailelerini kaybetmiş bu çocukların bir kısmı Türkiye’de, Hatay Mülteci Yetimhanesinde. O küçücük yaşlarına rağmen bir ömre yetecek kadar çok acıyı bir arada yaşamış ve yalnız kalmış çocuklar onlar. Travmalarını saracak şefkatli ellere ihtiyaçları var. Yaşananları unutmaları çok mümkün olmasa da dünya bu zalimlerden ve bu zulümlerden ibaret değil diye düşünmelerini sağlayacak anları yaşamaya ihtiyaçları var. Dünyanın geleceğini, iyilerle kötüler arasında yaşanan savaşta kazananlar yazacak. Bu çocukların bu acımasız dünyada iyilerin de varlığını bilmesi gerekiyor ki bu örnekler arasında seçim yapabilsinler. Kendilerini kötülüğe, hınca, kine ve düşmanlığa mahküm etmesinler. Kötülüğün panzehiri olan iyiliği çoğaltalım ki bizler de bu umuda tutunabilelim. İşte bu duygularla gittik Hatay Mülteci Yetimhanesine. Bu yaralı küçücük ruhlara şifa olmak, onların yüreklerine dokunmak için onları sevdik, okşadık, oyunlar oynadık.  Zamanla gözlerinde gördüğümüz ışıltı, yüzlerine yayılan tebessüm onları bir an için mutlu ettiğimizi göstermenin yanısıra bu anları çoğaltabilirsek eğer, bu çocukların yaralarını sarabiliriz duygusunu oluşturdu bizde. Bu huzur veren umutla yetimhaneden ayrıldık.

Önceki Yazı

Üsküdar Belediye Başkanı Derneğimizi Ziyaret Etti

Sonraki Yazı

Gaziantep Düğün Yeri Taziye Ziyareti

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir