Prof. Dr. Ahmet TABAKOĞLU
“Osmanlı iktisat sistemini kadim dönem ve yenileşme dönemi olarak ikiye ayırabiliriz. 11. yy ortalarından 18.yy sonuna kadar devam eden kadim dönemi üç bölümde inceleyebiliriz.
İlki oluşma dönemidir ki 11.yy ile 15.yy ortalarına kadar sürmektedir. Bu dönemde Türkmen olan Osmanlılar’ın Türkistan’daki ekonomik birikiminin Anadolu’da yeni bir şekle girmesi ve Osmanlı iktisat sistemini oluşturan en önemli unsurun İslam ekonomisi olması göze çarpmaktadır.
Osmanlı kültür ve iktisat sistemi talep yönlü değil, arz yönlüdür. Dolayısıyla Osmanlı insan tipinin ahiliğe, Batı insan tipinin ise burjuvaziye dayandığı söylenebilir. Osmanlı, adalet ilkesine bağlı olarak insanı ekonomi için kullanan değil, ekonomiyi insan için kullanan bir sistem getirmek istemiştir.
Kadim dönemin ikinci aşaması olan ve İstanbul’un fethiyle başlayıp Karlofça antlaşmasıyla sona eren olgunlaşma dönemi, bütün bunların kuvveden fiile çıkarıldığı dönemdir.
Son aşamada ise Osmanlı ekonomisi esnekliğini kaybedip Küçük Kaynarca antlaşmasıyla kadim döneme veda etmiştir.
Hemen sonra başlayan ve Osmanlı iktisat sisteminin ikinci bölümünü teşkil eden yenileşme döneminin sosyal boyutu lale devriyle, askeri ve idari boyutu 3. Selim’in Nizam-ı Cedid dönemini açmasıyla ideolojik, siyasi ve hukuki boyutu da Tazminatla olmuştur. Osmanlı iktisat yapısını sosyal ve mali yapı, üretim, ulaşım ve ticaret yapısı, para ve finansman, sosyal güvenlik ve çalışma sitemleri ve bir de esnaf teşkilatı olarak ayırabiliriz.
Osmanlı ekonomisine has olan bu özellikler zamanla esnekliğini kaybetmiş ve yerini Batılılaşmaya dayanan yeni bir zihniyet ve yapıya bırakmıştır.”
Not: Programın özeti, deşifre üzerinden hazırlanmıştır.
Hazırlayan: Dilek Karataş