25.Şubat.2012
Bediüzzaman’ın düşüncesinde sekülerleşme ve bundan çıkış yolu.
Sekülerleşmenin kültürel, toplumsal ve bireysel etkileri
Daha sonra Duran, Bediüzzaman’ın İslam tarihindeki yerine değinerek gelenek içindeki yeri ve fonksiyonunu belirlemeye çalıştı. Prof. Duran’a göre, Bediüzzaman’ın da Gazali gibi İbn-i Sina’nın çok sayıda kanun, kavram ve kategorilerini kullandığını, hatta bazı alanlarda ilk defa İbn-i Sina’nın bazı ilkelerini Sünni Kelam’a kazandırdığını ifade etti. Buna örnek olarak İbn-i Sina’nın Şer Nazariyesi’ni zikretti. Şia dünyasının geniş olarak kullandığı Şer Nazariyesi, yani Hayr-ı Kesir’in yanında Şerr-i Cüzi bulunabilir ilkesine Sünni Kelamcıların hiç iltifat etmediği, fakat Bediüzzaman’ın ilgili nazariyeyi alarak şeytanın yaratılmasından, cehenneme, insanlardan bir kısmının ebedi olarak cehennemde kalmasına, Hz Adem’in cennetten ihracına, hastalıklara, bela ve musibetlere, nebat, ve hayvanatın maruz kaldığı fena ve zevale kadar çok sayıda olayı bu nazariye çerçevesinde izah ettiğini anlattı.
Duran; Bediüzzaman’ın gerek klasik kelamcılardan gerekse İbn-i Sina ve İbn-i Rüşd’ten bazı noktalarda ayrıldığını; mesela İbn-i Sina’nın aşırı düzeyde akılcı olduğunu, yani insanların akıllarıyla marifetete ulaşabileceklerini, hatta en kaliteli hazların akli hazlar olduğunu, bu nedenle cennetteki bedensel hazları küçümseyip akli hazları vurguladığını; buna karşılık Bediüzzaman’ın İlahi Marifet için hislere ayrı bir vurgu yaptığını, insanın ENE yoluyla ilk olarak kendini keşfedip daha sonra kendisiyle Allah’ın sıfat ve Esmasını kıyasladığını ve onları kendisinden hareketle anladığını, bu nedenle Bediüzzaman’da akılcılıkla birlikte hisçiliğin daha ağır bastığını izah etti.Duran sekülerlik karşısında Bediüzzaman’ın genel sistemini aşağıdaki tablo yardımıyla izah etti. Soru cevap faslından sonra seminer sonlanmış oldu.
Tevhid duyarlı sosyalleşme modeli
Prof. Dr. Bünyamin Duran’ın Hazar Derneğinde verdiği konferansın özetidir.



