21 Ocak 2012
Hazırlayan: Ayla Kerimoğlu
21 Ocak 2012 Cumartesi günü gerçekleştirilen programda “töre cinayetleri” başlıklı oturuma derneğimizi temsilen Ayla Kerimoğlu katıldı.
İslam Dünyası STK’ları Birliği (İDSB), Kadın Aile ve Gençlik Komisyonu 7-8 Mayıs 2011 Tarihinde Endonezya’da gerçekleştirdiği Uluslararası Aile Konferansı’nda alınan kararlarını aktive etmek, aileyi tehdit eden töre cinayetleri, aile içi şiddet gibi hususlarda, durum tespiti yapmak, konuyla ilgili düşünce ve özgün çözümler üretilmesine zemin hazırlamak amacıyla Aile Çalıştayı” düzenledi.
Pek çok sivil toplum temsilcisi, yazar ve akademisyenin katıldığı çalıştayda her zaman ki gibi kadın sayısı fazlaydı. Aile gibi ortak düşünce üretmenin gerekli olduğu bir konuda bile erkek sayısının davete rağmen çok az olması düşündürücüydü.
Program beş ayrı oturum şeklinde gerçekleşti.
Programa Endonezya’da gerçekleştirilen Uluslararası Aile Konferansı’nda alınan kararların okunmasıyla başlandı. Ardından Aile konusunda yapılan çalışmaların koordinasyonu ve uluslararası alana taşınması, Ailede erkeğin rolü, Ailede şiddet, Töre cinayetleri başlıklı dört ayrı çalıştay yapıldı. Çalıştaylardan çıkan raporlar moderatörler tarafından genel kurula okundu.
Çalıştay sonunda çıkan raporlar bu konularda kafalarımızın henüz netleşmediğini gösterir nitelikteydi. Kadın ve Aile konusu İslam toplumlarının da en netameli konularını oluşturmakta ve kısa vadede sorun çözülecek gibi de görünmemektedir. Söz konusu kadın ve aile olunca savunmacı reflekslerimiz devreye girmekte doğru ve yanlışlar birbirine karışmaktadır. İslam’ın insana, kadına, aileye ve topluma bakışını yeniden ele alarak, insanlığın konuyla ilgili birikimlerinden de faydalanarak duygusallıktan uzak yeni bir aile modeli/anlayışı üretebiliriz diye düşünüyorum.
İslam sisteminin temeline adaleti koymuştur. Aile modelimizin temeline de adaleti gerçek anlamda koyabildiğimiz, kişi haklarını tesis edebildiğimiz, kul hakkı bilincini aile içi rollerde de işlevsel kılabildiğimiz vakit sorunun çözüleceğine inanıyorum.
İDSB’nin yaptığı bu ve benzeri çalışmalar konu üzerinde yoğunlaşmayı ve düşünmeyi sağladığı için çok önemli. Bu çalışmaların sayısı arttıkça daha sağlıklı düşünmeye ve çözüm önerileri geliştirmeye başlayabileceğimizi düşünüyorum.