21 Eylül 2014
Ülke sınırlarımızda yaşanan iç savaş sonucu ülkemize sığınan pek çok kişiye Türkiye ev sahipliği yapıyor. Sığınmacılardan eşi, dostu, akrabası olanlar onların yanına giderken kimsesiz ve çaresiz olanlara devlet sahip çıkıyor. Sığınmacılar için pek çok şehirde kamp bölgeleri oluşturulmuş durumda. Hemen her kampta farklı din ve etnik kökenden yüzlerce, binlerce kadın, erkek ve çocuklar barınmakta. Yaklaşık iki yıldır süren bu insanlık dramına dernek olarak bizde duyarsız kalamazdık. İlk günlerden bu yana elimizden geleni yapmış olmamıza rağmen sorumluluğumuzun bitmediğinin farkında olarak bu defa kamp bölgesinde yaşayan Suriyeli ve Ezidi sığınmacıları ziyaret etmek istedik. Suriyeli Müslüman çocukların okullarını gezdik, Ezidi bölgesindeki insanlarla hasbihal ettik, ihtiyaç analizi yaptık, kamp yetkililerinden ve kaymakam beyden kamp hayatı hakkında bilgi aldık.
Bu duruma düşmeden önce evi barkı, bağı bahçesi olup kimseye muhtaç olmayan bu insanlar her şeylerini geride bırakmak zorunda kalmışlar. Hayatları bir anda alt-üst olan ve her şeye ama her şeye muhtaç hale gelen sığınmacıların bir gelecek hayali bile kalmamış olması en acı olanı.
Sığınmacılarla yaptığımız görüşmelerde onların acısının ve çilesinin tarifsizliği bizi de çaresiz bıraksa da bizim için, onların hiç değilse şimdiki hayatlarını kolaylaştırmanın zarureti daha da belirginleşmiş oldu.
Kaçarken üstlerinde ne varsa onlarla kaçan sığınmacıların kışlık giyeceklere ihtiyacı var. Kampta sayısı oldukça fazla bebek bulunmakta, bunlar için de süt ve mama en elzem olanı. Bizde dernek olarak bu ihtiyaçları kendimize görev edindik. Diğer bazı STK temsilcileriyle bir araya gelerek bu çocuklarda bizim diyerek onların ihtiyaçlarına el uzatmaya karar verdik. {jcomments on}
Gayret bizden Tevfik Allahtan…