Düşünce Bilimine Giriş

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:

Prof. Dr. İhsan FAZLIOĞLU 

 

Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, konuşmasının giriş bölümünde “ma’rifetü’n-nefs” kavramı ve önemi üzerinde durduktan sonra Teorik düşünce, İstidlâli düşünce, Şühud yoluyla düşünce vb. gibi düşünce türlerini örnekleriyle kısaca açıkladı.
Bilginin üç kaynağının duyular, akıl ve haber-i sadık olduğunu belirten Fazlıoğlu, rüya yoluyla, ilhamla edinilen bilgilerin kişinin kendisini ilgilendirdiğini; diğer insanlarla paylaşılabilir bir bilgi türü olmadığını ifade etti. Bu bağlamda İstidlâli bilginin paylaşılabilir bilgi olması hasebiyle önemli olduğunu; öngörülebilir bilginin ancak istidlâli akıl ile mümkün olduğunu;  bu bilgi çeşidine Doğu’da da Batı’da da önem verildiğini; “Batının Rasyonalitesi, Doğu’nun Hikmeti” ifadelerinin doğru olmadığını/eksik olduğunu medreselerde akli ilimlere de yer ve önem verildiğini, akli ilimlerin de okutulduğunu belirtti.

İstidlâli düşüncenin 4 temel özelliğini açıklayan Fazlıoğlu; kısaca şu bilgileri verdi:
1) Kavramsaldır: Nesnesi olmayan bir ilim mümkün değildir. Bilgi bir ‘şey’ hakkındadır. Bilgi, kavramsal olmalı ve o kavramın karşılığı ve içeriği olmalıdır.
2) Nedenseldir: Bilgiyi paylaşırken kavramları ve nedenleri açıklayarak, atlamadan aktarmamız gerekir.
3) Yöntemseldir: Bilgiye ulaşırken zihnin nasıl bir ameliye içinde olduğunu belirtmektir. Bizim ulemamız içtihad yapmadan önce usul kitabı yazar ve yaptıkları içtihatta nasıl bir yöntem takip ettiklerini belirtirlerdi.
4) Eleştireldir: Parçaları ele geçirilebilen ve anlayabildiğimiz şeyler, eleştirilebilir. Bir düşünce parçalanıp bütünlenmeye imkan tanımalıdır. Mesela, İbn-i Sina’nın fizik kitabını bölümlere ayırıp, elden geçirip eleştirebiliriz. Çünkü nedenseldir, yöntemi ve sistemi vardır. Sufi bir metin ise böyle değildir. Bu anlamda duygular eleştirilemez. Yani istidlali düşünceye konu olamaz.

Fazlıoğlu, konuşmasına düşüncenin üç temel özelliğini anlatarak devam etti:
1) Her düşünce katmanlıdır: Katmanlı düşünceyi örneklerle açıkladı ve devamında kavramların katmanlı oluşuna da değindi.
2) Her düşüncenin bir örüntüsü vardır: Her düşüncenin kodları, kabulleri ve yasalarının olduğunu, bir düşünceyi analiz etmek için öncelikle onun temel kabullerini bilmenin gerekliliğini anlattı.
3) Hiçbir düşünce tamamlanmamıştır; akış halindedir: Düşüncenin dondurulamayacağını söyleyen Fazlıoğlu şöyle devam etti: İnsan ahvali değişeceği, zamansal ve mekânsal farklılıklar söz konusu olacağı için buna bağlı olarak fıkıh ve hukuk da değişir. O sebeple İslam fıkhı sabitlenemez. Gelenek ölülerin yaşayan ruhudur, yaşayanların ölmüş ruhudur. Geleneği süreklilik içinde taşımalıyız fakat gelenek içinde sıkışıp kalmamalıyız. İslam hukukunun en büyük özelliği, terzi misali ölçü almasıdır. ‘Muamelatta taassub caiz değildir’ ilkesi de genel bir kaidedir.

Hocamız konuşmasının son bölümünde; klasik bir metnin okunması esnasında uygulanması gereken yöntemin 4 aşamasından bahsetti. Buna göre;
1) Ontolojik Şematize: Bir metnin nesnelerinin, vehmi mi fiziki mi olduğunu araştırmaktır.
2) Epistemolojik Şematize: O şeyi anlatmak için nasıl kavramlar üretildiğini ayrıştırmaktır. Nesne ve buna yüklenen ad yargıları ayrıştırılmalı, nesneler neler olduğu, ne anlama geldiği ve nesnelerin ahvali hakkında ne gibi yargıların verildiği türünden araştırmalarla okuma yapmaktır.
3) Aksiyolojik Şematize: Hiçbir bilgi değerden bağımsız değildir, her tekstin bir konteksti yani her metnin bir bağlamı vardır. Bilgi tarafsız değildir yani hiç bir insan tarafsız bilgi üretemez. Toplum, aile, eğitim, dini inanç, çevre ve ekonomik gelirinden bağımsız düşünemez. Ayetlerin bile nüzul sebebi vardır. Bu sebeple yazılanların sebeplerini ve düşünce yapısını bilmektir. İnsani hiç bir düşüncenin kutsal olmadığını, kritik alanının her zaman olduğunu kabul etmektir.
4) Her düşüncenin bir kronolojisi olduğunu ve bilgi akışında bir süreklilik olduğunu kabul etmektir.

İhsan FAZLIOĞLU hocamıza, Hazar Derneği’nin davetini kabul ettiği ve  konuya ilişkin birikimlerini paylaştığı için müteşekkiriz.

Konuşmanın özeti, program esnasında tutulan notlardan derlenmiştir.

 

Önceki Yazı

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelenin Yeni Adı: WO / MEN FOR WOMEN

Sonraki Yazı

Tarlabaşı Ziyareti

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir