Hatay Kırıkhan’da Suriyeli Sığınmacıları Ziyaret

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:
31 Ocak 2015
Genç Hazar olarak 31 Ocak Cumartesi günü düzenlediğimiz programda, Tuzla belediye başkan danışmanı Dr. Mehmet Metin Bey etkileyici bir sunum yaptı. Orada gördüklerini, yaşananları kelimelere dökmeye, bir nebze de olsa ekrana yansıtmaya çalıştı. Biz de uzaktan bakmakla kalmayalım istedik; ellerinden tutalım, sarılalım “biz de varız, buradayız, yanınızdayız” diyelim istedik.

10 Ocak, Salı günü Mehmet Bey’in ekibine katıldık ve Genç Hazar olarak Hatay Kırıkhan’a gittik elhamdülillah.  Hatay Yardımlaşma Derneği (HAYAD) bizi karşıladı. Dernek başkanı Sait Karataş,  Rahmi Vardı, Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan Yavuz, Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte yapılan kahvaltının ardından derneğin merkezine gittik. Kendi kendilerine kurdukları konteyner hastanesi(doğum, cerrahi, diş üniteleri), eczanesi, Arapça hutbe okunan Cuma mescidi, konuk evleri ile tam teşekküllü bir gönüllü dernek merkezi ile karşılaştık. Yapılan yardımlarla ilgili bilgiler aldık, bizim buradan neler yapabileceğimizi öğrenmeye çalıştık.
Gerçek bir yokluk ve afat bölgesi Kırıkhan.  Canla başla, madden ve manen çalışan bir gönüllü derneğiyle tanıştık. Kimi zaman “Suriyelilere rağmen” Suriyelilere yardım etmeye çalışan bir dernek. Kırıkhan’da hali hazırda zaten 22 bin aile kömür vb. yardım alıyormuş göç almadan önce. Kendi kendine bile zor yeterken bir de 40 bin Suriyeli gelmiş. Şu an ilçenin 1/3 ‘i Suriyeli. Dernek, 16 mahalle için birer temsilci seçmiş. Temsilciler yeni gelenleri evlere yerleştiriyorlar, su dağıtımı yapıyorlar, yorgan gıda yardımı yapıyorlar, gerekirse çadır kuruyorlar. Dışarıdan gelen yardımlar, bu temsilciler vasıtasıyla, en ihtiyaç sahibi olandan başlayarak dağıtılıyor…
Elimizdekiler çok değildi, neyle karşılaşacağımızı çok bilmiyorduk ama çikolatayla, ufak bir arabayla sevinen çocuklarla karşılaştık. Sınıra 1 km mesafede çamur içindeki çadırlarda yaşamaya çalışan Kobani’lileri, onlarca çocuğun yaşadığı tek göz çadırları, yerde sadece battaniyelerin olduğu evleri ziyaret ettik. Kürtçe, Arapça, Türkçe birbirine karıştı… Bir dilde değil de bir gönülde buluşmaya çalıştık.
Una, ekmeğe, yakacak kömüre, giyecek kışlık kıyafete, ilaca ihtiyaç var burada. Başlarını sokacakları bir odaya ihtiyaçları var. Çocukların eğitime, ailelerinin işe ihtiyacı var. İhtiyaçlar o kadar çok ki varı saymak daha kolay belki de. Ve artık ilk yıllarda sanıldığı gibi geçici bir durum da değil.
Gönüllüler günü kurtarmaya, ellerindekileri paylaşarak Ensar olmaya çalışıyorlar burada. Onların da Suriyeliler kadar desteğe ve “nasılsınız?” diyen birilerine ihtiyaçları var aslında. “Eliniz boş gelseniz bile yüreğinizle geliyorsunuz” diyorlar bize.
Uzun vadeli bir devlet politikasına ihtiyaç var Kırıknan’da. Tamamen kendi başlarına, kimi zaman destek yerine köstek olunarak, devletin görevlerini üstlenmişler.  Bu gelen insanlar kimdir, kaç yıldır burada ne yaparlar, nasıl yaşarlar, ileride bu kadar çocuk büyüyünce ne olur kimse bilmiyor. Toplumsal huzur ince bir tel üzerinde ve insanlar kalıcı ve etkin çözüm bekliyorlar.
Hazırlayan:Habibe Göksal
Önceki Yazı

Wo/men for Women Projesi STK Çalıştayı

Sonraki Yazı

Bağımlılığa Sessiz Kalma!

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir