Araştırmacı- Yazar- Mustafa İSLAMOĞLU
Bir ramazan akşamı Üsküdar tepelerinde misafirimiz olan Sn. Mustafa İslamoğlu bizlere ‘Yürek Devleti’ kitabı üzerinden konuştu.
Program, özet halinde aşağıda istifadelerinize sunulmuştur:
“Bugün sizlerle yürek devletini, yani sevgiyi konuşacağız. Bu iki kelimeye dikkat ederseniz ikisinin de önemli anlamları olduğunu görürsünüz. Organ olarak yürek anatominin konusudur. Et, kemik ve sıvı insanın beşer boyutudur. İnsanı insan yapan ruhudur. İnsanı değerli kılan ise yüreği, aklı, kalbi, inanç duygusu ve düşüncesidir. Bunları çekip alın, insanda beşer kalır. Ulvi olan insani boyutunu ise kalp temsil eder.
Kalbin yerini size gösterip şuradadır diyemem. Çünkü kiminin kalbi beyninde, kiminin göğsünde, kiminin cebindedir. Kalp bir nükleer güç merkezidir. İnanç orada başlar. İnsana şah damarından daha yakın olan Allah’ı konuk edecek kapasitededir kalbimiz.
Kalbi iyi tanımlamak için aklıda iyi tanımak lazımdır. Aklı kalbin yaydığı ışınlardan bir ışındır. Akıl bir merkezin adı değil bir eylemin adıdır. Dünyayı ukbaya, zahiri batına, aşkını içkine ve kişiyi Rabbine bağlar.
Beden bir ülkeyse başkenti yürektir, bu ülkenin gözü, kulağı, dili taşrasıdır. Başkentte kim iktidarsa taşrada da iktidar odur. Bu başkentte ya iman iktidardır ya şeytan. Bu ikisinin koalisyonu olmaz. Kimin iktidarda olduğunu azalarınızdan anlarsınız. Yüreğiniz nereye gitmek istiyorsa ayağınız oraya gider. Sizi yönlendiren kalbinizdir.
Her iktidarın bir hazinesi vardır. İmanın yürekteki iktidarının hazinesi “sevgi”dir. Sevgi yüreğin ölümsüz bir meyvesidir, sonsuzdur. Ancak sevginin de sahtesi olur. Gerçek sevgi insanı özgür kılar, sahte sevgi ise insanı tutsak eder, köleleştirir. Sahte sevgi yüreğin bir zinciri olan tutkudur. Eşya, şöhret, makam, mevki v.b tutkular akılla aranızdaki bağı kopardığından yüreği yok eder.
Sahabenin arasında hiç meczup gördünüz mü? Bir tane bile bulamazsınız. Çünkü onlar ak sevdanın, gerçek Allah sevgisinin erleriydi. Ak sevda akıl ile kalp arasındaki bağı koparmaz. Sevginin kaynağının Allah olması ve hiçbir sevginin bunun üstünde olmaması gerekir. Bütün sevdiklerini, O’nun için seveceksin. Yani eliniz kârda, gönlünüz daima yarda olacak. Allah bir toplumdan elini çektiği zaman gönüller çok basit şeylerle ilgilenir. İnsan haddi aştı mı şeytan bile insana besmeleyle yaklaşır.
Dünyayı ukbaya bağlayan aklı devreden çıkardığımızda ahiretle bağlarımızı koparırız. Böylece pusulasız, kaptansız bir gemi gibi yol alırız. Hayat gemimizi akıl bağı ile iman limanına bağlamak zorundayız.
Akla sarıldığı zaman imanı, imana sarıldığı zaman aklı yok saydı insanoğlu. Halbuki bizler ne dini akılsızlaştıran Hıristiyanlar gibi, ne de dini kalpsizleştiren Yahudiler gibi olabiliriz. İslam bu ikisinin arasındadır. Ve bizler öyle olmak zorundayız. Allah hepimizi meleklere has özellikler ve güzelliklerle donatsın.”
Not: Programın özeti, deşifre üzerinden hazırlanmıştır.
Hazırlayan: Soley Gülsoy