Türkiye’de Kadınlar ve Eşit Fırsatlar Seminerine Katıldık

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:
6 Mart 2006
Hazırlayan Sema Emek

Avrupa Komisyonu TAİEX Tarafından Ankara’da Düzenlenen Seminerin ilk oturumu Prof. Dr. Yıldız ECEVİT’in başkanlığında yapıldı. Oturumun açılışında Prof. Dr. Yıldız ECEVİT, kadın kuruluşlarında çalışan kadınların Avrupa Birliği dili, Hukuk dili gibi bir çok dili öğrenmekte olduklarını, kadın kuruluşlarının temsilcilerinin birbirleri ile görüşüp ortak ihtiyaçlarını tespit edip bunları yetkili kurumlara bildirmelerinin gerektiğini belirtti.

Bu oturumda konuşan,  Avrupa Komisyonu, Kadınlar ve Erkekler için Eşit Fırsatlar Birimi Başkanı Fay DEVONİC; mevzuatlarının temelini eşit muamele, eşit ödeme ve aile gibi konuların oluşturduğunu,  cinsiyet eşitliğinin kadın haklarının bir konusu olduğunu, ve bu konu ile ilgili anlaşmaların kendi çalışmalarının merkezinde yer aldığını belirtti. Konuşmasında Avrupa Komisyonunun bu konularla ilgili yeni bir Avrupa Enstitüsü kurma önerisinin bulunduğunu bu yeni oluşumun amacının ise cinsiyet eşitliğine teknik destek sağlamak amaçlı olduğunu belirtti.

Ayrıca cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacına yönelik olarak, daha fazla kadının emek piyasasına katılması gerektiğini belirtti. Bu kapsamda son on yılda bu anlamda çok yol alındığını ancak yine de erkeğe oranla düşük kaldığını ifade etti. Avrupa ülkelerinde çalışan kadının çocuk sahibi olma yaşının 30-35 olduğunu, kadınların genellikle yarı zamanlı çalıştıklarını, bu nedenle daha az para kazandıklarını ancak çocuğuna bakan kadının daha fazla gelir elde etmesinin gerektiğini ya da çocukların bakımının kurumlar tarafından karşılanması gerektiğini vurguladı. Avrupa komisyonunun işyerlerinde kadın erkek eşitliği üzerinde önemle durduğunu ancak sadece Türkiye için değil benzer ülkelerde de kadın erkek eşitliği konusunda kaygılarının bulunduğunu söyledi. Bunlarla birlikte Türkiye’de kadının statüsünü iyileştirme konusunda kadın derneklerinin çok yol aldıklarını ve toplumun çok istekli olduğunu söyledi.

Birinci oturumda konuşan Kadının Statüsü Genel Müdür Yardımcısı Leyla ÇOŞKUN, yeni Medeni Kanun ile birlikte kız ve erkeklerin evlenme yaşlarının eşitlendiğini, miras, aile konutu ve evlat edinme konularında iyileştirmelerin sağlandığını söylendi. Medeni Kanunun yasalaşması sürecinde sivil toplum örgütlerinin payının önemli olduğunu söyledi. Belediyelere kadın ve çocuklar için koruma evi açmaları mecburiyetinin getirildiğini, doğum öncesi ve sonrası izinlerin sekizer haftaya çıkarıldığını, eğitimde, okur yazarlık oranında ciddi artışların sağlandığını söyledi.

2. İkinci oturumda konuşan Avrupa Komisyonu üyesi Vladimir SPİDLA; son yüzyılda hem Avrupa’da hem Türkiye’de kadın hakları konusunda büyük ilerleme gösterildiğini, Avrupa Birliği ulusal programının kadın için daha iyi bir yaşam standardı oluşturmayı amaçladığını söyledi. Ancak cinsiyete göre ücret ayrımın halen devam ettiğini Avrupa Birliğinin şiddet ve ücret konularında yeni bir çalışma başlattıklarını söyledi. Türkiye ile ilgili olarak 18-24 yaş arası kadınların %18’inin eğitimlerine devam ettiğini ancak bu oranın Avrupa’da %61 olduğunu, Türkiye’de başlatılan reformların sebatla devam ettirilmesi gerektiğini, kadınların toplum içindeki rolünün iyileştirilmesinde STK ların önemli olduğunu belirtti.

Soru- cevap kısmına geçildiğinde Karin Ronge’un Türkiye’deki eğitim seviyesinin düşük olmasının sebeplerinden birini başörtü yasaklarına bağlamış olması büyük tepki aldı.  Bu düşüncenin doğru olmadığını, Osmanlı’dan bu yana kadınları başlarını açarak özgürleştirmeye çalıştıklarını şimdilerde ise başörtüsünün Türk kadınını yıllar öncesine götürme çabası olduğu söylenerek bu düşünceye itiraz edildi.  

Önceki Yazı

TBMM’nin Açılışının 85. yılında Türkiye’de Kadın Hakları

Sonraki Yazı

Türkiye-Afrika STK Çalıştayına Katıldık

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir