21 Aralık 2017
“Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi”nin bu yılki toplantısı Bakanımız Sayın Dr. Fatma Betül SAYAN KAYA’nın başkanlığında gerçekleştirildi.
Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketiyle Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi İçin Alınacak Tedbirler konusu Aile Bakanlığı uhdesinde olarak gerçekleşmektedir. Bu kapsamda Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımı ile Ankara’da gerçekleştirilen programa katıldık.
“Şiddete Sıfır Tolerans”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Kaya, “Kadını sınırlayan, engelleyen, yok sayan, iş ve toplum hayatının dışına iten yasakçı ve ayrımcı anlayışları yok etmek için çalışıyoruz… Şiddet her ne şekilde olursa olsun, kimden ve nereden gelirse gelsin açık bir insan hakkı ihlalidir. İnsanlığa karşı işlenmiş en ağır suçtur. Şiddete karşı mücadele etmek için tüm toplum el ele vermeliyiz. Son 15 yılda kadınları güçlendirmek ve her alanda daha etkin yer almalarını sağlamak için hayata geçirdiğimiz anayasal ve yasal düzenlemelerle kadınlar olarak önemli kazanımlar elde ettik. Ancak uygulamada karşılaştığımız aksaklıklar için zihniyet değişimi çok önemli. Bunun için yasal çalışmalar kadar, eğitim ve farkındalık çalışmaları, kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonu artırma, şiddet mağduru kadınların korunması ve desteklenmesine yönelik kurumsal mekanizmaların güçlendirilmesi temel hedefimizdir..
Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda hazırlanacak il eylem planlarını çok önemsiyoruz.. 26 ilde yürürlükte olan il eylem planlarının 81 ile yaygınlaştırılması için çalışmalar yapıyoruz..
2002’de 8 olan kadın konukevi sayısı bugün, toplamda 137’ye çıkmıştır. Bugüne kadar 128 bini kadın, 73 bini çocuk olmak üzere toplam 200 binin üzerinde vatandaşımız buralardan hizmet almıştır. Bakanlığımız şiddete sıfır tolerans temelinde hizmet üretmeye devam ediyor. Bunun için hep birlikte koordineli bir şekilde çalışırsak başarılı olabiliriz”, dedi.
Programa kadına yönelik mücadeleye etkin biçimde katılması öngörülen bakanlıkların müsteşarları da katıldı. Adalet Bakanı Müsteşarı Selahattin Menteş, Bakanlığın yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi ve kamuoyunda sıkça yer alan iyi hal uygulamasının yanlış anlaşıldığını ve konu üzerinde çalışıldığını ifade etti.
İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Muhterem İnce, şiddet uygulayanlar için gerçekleştirilen rehabilitasyon çalışmalarının olumlu sonuçlar verdiğini, verilerin yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılacağını ifade ettikten sonra;
“şiddetle mücadelede kullanılan elektronik kelepçe ile ilgili Aile Bakanlığının 600 adet cihaz talebinin değerlendirildiğini söyledi. Şiddetin medyada yer alma biçimini de eleştiren Sayın İnce, haberlerin şiddete karşı negatif etkisinin olduğunu ifade etti. Belediyelerde açılması zorunlu olan kadın konukevlerinin daha sıkı takibe alınacağını söyledi.
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, kadın izleme merkezlerinin oluşturulduğu bilgisini verdi.
Daha sonra söz alan YÖK Başkan Vekili Sezer Şener Komsoğlu, şiddetle mücadele için madde bağımlılığıyla da mücadelenin önemine değindikten sonra, diyanet ve askeriyeyle yapılan çalışmaların sürekli olması gereğine dikkat çekti. Ayrıca göç olgusunun şiddeti artırdığının da çalışmalar sırasında gözden kaçırılmamasını önerdi.
Gazi Üniversitesinden Prof. Gonca Bayraktar ise toplumsal cinsiyet derslerinin seçmeli değil zorunlu olması gereğine ve üniversitelerin Kadın Çalışma Birimlerinin gönüllü değil profesyonel bir hale dönüştürülmesinin çalışmaların verimliliği açısından önemine değindi.
Sezer Komsoğlu’nun toplumsal cinsiyet eşitliği derslerinin zorunlu ders olması halinde yeterli uzman bulunamayacağı tespitine karşılık Kadın Federasyonu Başkanı Canan Güllü bu çalışmaya talip olduklarını söyledi.
İslam İşbirliği Teşkilatından Neslihan Çevik, İslam Dünyasında kadına yönelik şiddetle mücadelede yapılacak çok şey olduğunu ifade ettikten sonra, din kisvesine bürünmüş geleneğin kadına yönelik şiddete etkisine karşı da mücadele edilmesi gereğine dikkat çekti.
Türkiye İstatistik Kurumu yetkilisi 2007’den günümüze elde edilen toplumsal cinsiyet verilerinin 16 başlık altında hazırlandığını ve 29 Aralık’tan sonra web sitelerinden duyurulmaya başlanacağı bilgisini verdi.
Türk Kadınlar Birliğinden Sema Kendirci, övünülecek yasal düzenlemelerimiz olmasına rağmen uygulamadan kaynaklı sorunlarımız olduğunu, uluslararası anlaşmalarda attığımız imzaların gereğini henüz tam anlamıyla yerine getiremediğimizi söyledi ve bunların ivedilikle gerçekleştirilmesi gereğine dikkat çekti.
Kadem üyesi Betül Yanılmaz, kadına yönelik şiddet eylemlerinde kadının kılık kıyafeti ve zihniyetine bakılarak o kadına sahip çıkılmasının kadın dernekleri açısından çelişkisine dikkat çekti. Buradan yola çıkan Bakan Kaya, kendi yaşadıklarından örnekler vererek kadın STK’ların kendisine destek vermemesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Program çekilen aile fotoğrafıyla sona erdi.