2 Mart 2013
İlk buluşması KADAV’da yapılan Meclis Göreve imza kampanyasının ikinci buluşması HAZAR Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği’nde gerçekleşti. Çözüm sürecine katkı sağlamak amacıyla sivil toplumun farklı kesimlerinden biraraya gelmiş aktivist, akademisyen, stk mensubu ve bağımsız kadınlar Hazar Derneği’ndeki toplantıda imza kampanyasının gidişatını, başka katkı yollarını ve Barış İçin Kadın İnisiyatifi grubunun son toplantı notlarını değerlendirdi.
Prof. Dr. Nükhet Sirman, “Barış İçin Kadın İnisiyatifi”nin son toplantısında Nazan Üstündağ’ın Kadının Barış Sürecindeki Rolü hakkında hazırladığı raporu ana hatlarıyla diğer katılımcılara aktardı.
Rapora göre; Dünyadaki bu tarz barış süreçlerinde sivil toplum kuruluşlarının önemli rolü olduğu, Türkiye’de ulusal veya uluslararası diyebileceğimiz gözlemci, arabulucu rolüne haiz nitelikte bir sivil toplum kuruluşunun olmadığı, dünyada ise bu tür anlaşmalarda kadınların ancak% 8 oranında temsil edildiği dolayısıyla kadın mücadelesinde çok etkin bir role sahip olan kadının anlaşmalarda yer almadığı tesbit edilmiştir. Oysa 2000 yılında BM’in anlaşmalarda daha fazla kadın temsilci olmasını ve kadın güvenliğinin sağlanmasını öneren Konsey kararına Türkiye taraf olmuş ve kararı imzalamıştır.
Sivil toplumun çözüm süreçlerine katılım talepleri Savaşın cinsiyetle alakası olmadığı, sürecin hassas dengeler üzerinde yürüdüğü, sivil toplumun katılımının süreçleri uzattığı şeklinde itirazlara neden olmuştur.
Rapora göre; Dünyadaki bu tarz barış süreçlerinde sivil toplum kuruluşlarının önemli rolü olduğu, Türkiye’de ulusal veya uluslararası diyebileceğimiz gözlemci, arabulucu rolüne haiz nitelikte bir sivil toplum kuruluşunun olmadığı, dünyada ise bu tür anlaşmalarda kadınların ancak% 8 oranında temsil edildiği dolayısıyla kadın mücadelesinde çok etkin bir role sahip olan kadının anlaşmalarda yer almadığı tesbit edilmiştir. Oysa 2000 yılında BM’in anlaşmalarda daha fazla kadın temsilci olmasını ve kadın güvenliğinin sağlanmasını öneren Konsey kararına Türkiye taraf olmuş ve kararı imzalamıştır.
Sivil toplumun çözüm süreçlerine katılım talepleri Savaşın cinsiyetle alakası olmadığı, sürecin hassas dengeler üzerinde yürüdüğü, sivil toplumun katılımının süreçleri uzattığı şeklinde itirazlara neden olmuştur.
Oysa barış süreçlerine sivil toplumun katılımı ile sürecin kurumsallaştığı, taleplerin çeşitlendiği ve yeni taleplerin müzakere sürecine dahil edilmesiyle daha demokratik bir sonucun mümkün olduğu görülmüştür.
Kadın sivil toplum örgütlerinin çözüm süreçlerinde bağımsız arabulucu olabileceği, tarafların delegasyonlarında yer alabileceği, paralel barış müzakereleri sürdürebileceği ve danışmanlık hizmeti verebileceği üzerinde durulmuştur.

Barış İçin Kadın İnisiyatifi toplantısından notlar aktarılmasının ardından çözüm sürecine katkı sunmak ve desteklemek amacıyla imzaya açılan metnin ve bu doğrultuda atılacak adımların neler olabileceği konuşuldu ve şu değerlendirmelerde bulunuldu:• “Meclis Göreve” çağrı metni Meclisteki bütün partilere seslense de bazı muhalefet partileri bu sorunun çözümüne direnç göstermekte veya ayak sürümektedir. Bu partileri sağduyuya davet etmenin stratejilerinin neler olabileceği üzerinde duruldu.
• Mecliste grubu bulunan partilerle görüşülerek sürece verilen desteğin anlatılması ve sürecin kesintiye uğramaması için partilerin teşvik edilmesi için yapılması gerekenler görüşüldü.
• Sürecin adına Barış denilmesindeki çelişkiler ifade edildi. Milliyetçi politikaların ve terörün çıkmaza soktuğu bir meselede müzakere taraflarının iki devlet olmadığı, bu sebeple kullanılan terminolojide hassas olunması gerektiği söylendi.
• Toplumun çatışma ortamından kurtulma konusunda ne kadar kararlı olduğuna dair kamuoyu anketleri sonuçlarından bahisle bu konuda toplumsal bir mutabakatın olduğu, şehit ailelerinin kurduğu derneklerin bile söylemlerini katkı sağlar yönde geliştirdiğine değinildi.
• Türkiye’nin bazı coğrafi bölgelerindeki nefret gösterilerinin ve milliyetçi reflekslerin çözümün önünde engel teşkil ettiğinden bahsedildi.Meclis Göreve çağrıcı metnini oluşturanlar olarak hükümet ve muhalefete çözüm konusunda her türlü desteği vermek, bir kadın sivil toplum oluşumu olarak üzerimize düşen sorumluluğu gerçekleştirmek, bu meselenin siyaseten çözülmesi gereğinin önemini vurgulamak ve sürece kadınlar olarak müdahil olmanın önemini anlatmak konularında ortaklaşıldı.