1-2-3 Kasım 2013
Türkiye ve dünya genelinde gün geçtikçe hayati önem kazanan aile müessesesine yönelik çalışmalarıyla bu alana nitelikli katkı sunmayı hedefleyen Türkiye Aile Platformu (TÜRAP), İstişare Grubu 3. İl Toplantısını 1-3 Kasım tarihleri arasında Bursa’da gerçekleştirdi. Bursa Kent Konseyi (BKK) Koza Çalışma Grubu ve Hanımlar Kültür ve Dayanışma Derneği/HAKÜDAD ev sahipliğinde düzenlenen toplantı, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi Başkanlık Salonu’nda gerçekleştirildi. Türap İstişare Grubu Üyesi Hazar Derneği adına toplantıya Aslı Öztürk ve Fatma Topçu katıldı.
TÜRAP Genel Koordinatörü Piyale Çitil, Türap’ın takip ettiği aile odaklı çalışmalar hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Çitil, aile odaklı çalışmalarda sivil toplum kuruluşlarına çok önemli görevler düştüğünü, bu alanda ciddi işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Dr. Selma Karışman büyük bir edebi incelikle kaleme aldığı konuşmasında, günümüzde ailenin var oluş alanını korumanın ancak ‘reeli sorgulama ve ideali ortaya koyabilme’ misyonuyla hareket edebilmekten geçtiğini ifade etti. Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Enes Battal Keskin, Türkiye’nin ilk kent konseylerinden biri olan BKK’nin çalışmalarını anlattı. Kent konseylerinin, sivil toplumun karar alma mekanizmalarına katılması amacıyla oluşturulan aracı kuruluşlar olduğunu hatırlatan Keskin, kent konseylerinde Kadın Meclisi, Gençlik Meclisi gibi meclislere ilaveten aile meclisinin de oluşturulmasının fayda doğuracağını belirtti. Türkiye’deki sivil toplumun kaynak sıkıntısına dikkat çeken Keskin, bugün birey karşısında dezavantajlı duruma düşen aile kurumunu korumaya yönelik çalışmaların kent konseyleri aracılığıyla kamu kaynaklarından pay alabileceğini ifade etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Bursa İl Müdürü Dr. Sunay Özkul, aile kurumunun koruyucu önleyici tedbirlere olan ihtiyacının altını çizdi. Özkul bakanlık projelerini toplumun her kesimine indirilip yaygın ağı çalıştırmadan, aile içi şiddet, ensest, çocuk istismarı gibi yıkıcı bir çok problemin çözümüne ulaşmanın mümkün olmadığını belirtti. Proje aşamasındaki ‘ Bursa Kent Konseyi Aile Dostu Şehirler’ sunumunu yapan Leyla Doğan ise, yerel yönetimlerin kent planlamalarını aileyi merkeze alarak gerçekleştirmelerinin önemli bir ihtiyaç olduğunu ancak bu konuda kaynak aktarımı için kamuoyu ve talep oluşturulması gerektiğini belirtti. Yaşam Boyu Aile Eğitimi Projesini tanıtan Ayşe Serap Şahiner, aile içi iletişim eksikliğine odaklanan çalışmalarını ‘Aile Olmak’ başlığıyla gerçekleştirdiklerini ve toplantılarını Türkiye’yi il il gezerek yaygınlaştırdıklarını ifade etti. Aile Odaklı Medya İzleme ve Değerlendirme Projesini tanıtan Ayşe Pehlivan ise medya aracılığıyla aile kurumuna karşı yapılan ihlallere dikkat çekti. Özdeğerlerini ve ailesini önemseyen, bilinçli, sorumlu kişilerin, ‘aile değerlerine saygılı, çocukların ve gençlerin zihinsel ve duygusal gelişimlerini önemseyen, sorumlu ve bilinçli bir medya’ talebinde bulunması ve uygun olmayan yayınlara tepki vermesi gerektiğini belirten Pehlivan, bu amaçla geliştirdikleri Ailemiz-P projesine sahip çıkılması çağrısında bulundu. Yine bir diğer ortak proje olan ‘Çocuk İstismarını Önlemede 14 Güvenlik Kuralı ve Okul Sütleri Projesi’ tanıtıldı.
İlk günün öğleden sonraki oturumunda ise ‘Çocuk, genç ve aile açısından toplumsal cinsiyet ve eşcinsellik, ülkemizde ve dünyada son durum’ tartışıldı. Türap Kurucu Başkanı Dr. Gülsen Ataseven, aile kurumuna ve toplumsal ahlaka yönelik yıkıcı ihlallerin gerçekleştiği bir ortamda Türap’ın yeni yapılanmalara giderek aile kurumunu korumasının bir sorumluluk olduğunu hatırlattı. Eşcinsellik ve aile konusunda konuşan Aile Akademisi Derneği Başkanı Mücahit Gültekin ülkemizin bir eşcinsel kuşatma altında olduğunu söyledi. Günümüz toplumsal cinsiyet politikalarının eşcinsellik kadar pedofiliyi de meşrulaştırılmaya çalıştığı şeklindeki görüşlerini açıklayan Mücahit Gültekin, Amerika’da yapılan bazı bilimsel araştırma sonuçlarının pedofiliyi “hastalık” olarak tanımlamasıyla birlikte pedofili için bir normalleştirme yolunun açılmaya çalışıldığını söyledi, Gültekin, daha önce eşcinselliğin de bu şekilde önce hastalık tanımlamasına sokulduğu ve sonrasında normallik iddiasıyla ortaya çıktığını belirtti. Gültekin ayrıca toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının bakanlık politikası olarak uygulanıyor olmasını eleştirdi. Geleneğin ve İbrahimi dinlerin söylemini ortadan kaldırmaya yönelik bir proje olan bu gibi politikalarla özellikle mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Toplantı sonundaki öneriler kısmnda ise, eşcinsellik konusunda bizatihi muhatapların ve uzmanların görüşlerinin alınması ve bu doğrultuda toplantılar yapılması, toplumsal cinsiyet konusuyla ilgili rapor oluşturup bakanlığa önerilerde bulunulması, kavramsal çerçevenin çizilmesiyle birlikte komisyon çalışmalarına başlanılmasının gereği ifade edildi.
Türap Bursa toplantısının ikinci günü talep eden üye STK’ların tanıtım sunumlarıyla açıldı. Madde bağımlılığı ile mücadele ile ilgili oturum, İstanbul Üsküdar İlçesi Belediye Başkanlığı- Sosyal Kültürel İşler Müdürlüğü Başkan Danışmanı Kevser Terzioğlu moderatörlüğünde gerçekleşti. Kevser Terzioğlu, son yıllardaki madde bağımlılığı artışına dikkat çekti, okul çağı çocuklarının madde bağımlılığı riskini değerlendirdi. Üsküdar Belediyesinin Milli Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler birimi ile koordine bir şekilde çalışarak gençlik merkezleri ve spor/kurs faaliyetleri gerçekleştirdiklerini belirtti. Bir diğer konuşmacı, kendi kahramanlık hikayesini yazmış eski bir madde bağımlısı olan AYBUDER dernek başkanı Yavuz Tufan Koçak idi. Kendisini madde bağımlısı gençler için mücadeleye adamış birisi olan Koçak, bu konuda verilen isatistiki bilgilerin bizi yanılttığını ve madde bağımlılığındaki artışın çok fazla olduğunu belirtti. Gençlerin uyuşturucu maddelere yöneldikten sonra kurtulmalarının %30 gibi düşük bir oranı olduğunu ve bu sebepten gençler bu maddelere yönelmeden önleyici tedbirler alınması gerektiğini belirten Koçak, aile çalışmalarının bu nedenle çok önemli olduğunu vurguladı. Koçak ayrıca, madde talebi fazla olduğu için arz olduğunu belirtti ve bu talebi azaltmak için en başta bu konuda gerekli hukuksal eksiklerin tamamlanması (ceza artırımı) olmak üzere, toplumun her kesiminin katkısını sağlamanın önemine dikkat çekti. Sunum sonundaki öneriler kısmında ise şu konulara yer verildi; yerel yönetimlerin gençlik merkezlerini artırması ve bu konuda STK’lar ile olan işbirliğini çoğaltması. STK’ların bu konuda farkındalıklarını artırması ve bu doğrultuda stratejik plan geliştirmeleri. Madde bağımlılığı ile mücadelede gezici birimlerin yapılandırılıp yaygınlaştırılması.
TÜRAP Bursa toplantısının son oturumu komisyonların kurulması için gerekli oylamaların yapılması ile neticelendi. 3 Kasım Pazar gününde ise katılımcılar Bursa’nın tarihi mekanları kapsayan geniş bir kültür gezisi ile Türap/ Bursa toplantısını sona erdirdiler. {jcomments on}
Hazırlayan: Fatma Topçu