Sivil Kadın: Türkiye’de Kadın ve Sivil Toplum

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:

Prof. Dr. Ömer Çaha

Savaş Yayınevi, 2000

 

Modern siyaset düşüncesinin fikir babaları sivil toplum/devlet, özel alan/kamusal alan, devlet/toplum gibi ayrışmaları kadınla erkek arasındaki ayrışmaya dayandıracak kadını kamusal alanın dışında bırakan eril bir anlayış geliştirdiler. Sivil toplum, devlet, tarih, kısaca kamusal alana ait tüm etkinlikleri erkeğe mal ederek kadınları aile dünyasıyla sınırlı tutan düşünce bu anlayıştan süzülerek geldi. İki yüzyıllık tarihi geçmişi olan kadın hareketi bir yandan bu eril ve hatta maço tarih ve siyaset tezini çürütmeye çalışırken, bir yandan da kadın kimliği ve değerleri üzerinden bir varoluş mücadelesi verdi. Bugün onlarca farklı yaklaşım ve bakış açısıyla zenginleşerek gelişen kadın hareketlerinin ortak paydası, patriarkal kültüre ve eril siyaset     anlayışına karşı verdiği mücadele.
Bu mücadelenin Türkiye gibi gelişmekte/modernleşmekte olan ülkelerdeki resminin bir yönü daha var. O da modernleşmeye kumanda eden devletin yaratmaya çalıştığı tek- tip, homojen, gayet tatbikî erkeksi kamusal alana karşı durma çabası. Kadının erkek tek-tipçi kamusal alanda yer almasının ön koşulu kendi kimliğinden, değerlerinden soyutlanması olmuştur. Erkeksi değerler üzerinden sosyalleşerek aslında kendinden, kendi kişiliğinden soyutlanan bir kadın tipidir bu. Sivil kadın kadınların, bu tek –tipiliye, tek düzeyli var oluş biçimine, homojen kamusal ın tamamlayıcı harcı kılınma politikalarına karşı geliştirdiği reaksiyonun bir resmini ortaya koyuyor; farklı kadın hareketlerinin, Türk modernleşmesinin yaratmaya çalıştığı tek -tipli–iği ve homojen kamusal alanı nasıl renk cümbüşüne boğarak farklılaştırdıklarını, çeşnili katarak zenginleştirdiklerini resmediyor.
Ömer Çaha’ nın yirmi yılı aşkın bir çalışmanın ve emeğin sonucunda ortaya çıkardığı Sivil Kadın, Batı’daki kadın hareketinin yanı sıra, Osmanlı son döneminden başlayarak Türkiye’de 2000’li yıllara kadar geçen süreçte gelişen değişik kadın hareketlerini analiz ediyor. Bir yandan feminist kadın hareketlerini, bir yandan da İslamcı ve Kürt kadın hareketini ayrıntılı biçimde ele alan Sivil Kadın, Türkiye’de kadın, kadın hareketi ve sivil toplum alanıyla ilgili büyük bir boşluğu dolduracak, Kadın konusuyla ilgilenen her okuyucu için önemli bir referans oluşturacaktır.{jcomments on}
Önceki Yazı

Gazzali Literatürü

Sonraki Yazı

İmam-ı Gazzali’de Ahlak ve Eğitim

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir