Son yıllarda artış gösteren ve ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan “Kadına Yönelik Şiddet” sonucu Kadın Konukevlerine ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Bu kapsamda Kadın Konukevlerinin ülke genelindeki sayıları, verilen hizmetlerin niteliği ve yapılan başvurulara cevap verebilme oranları üzerine konuşuldu. Yaşanan sorunları irdelemek, tartışmak ve çözüm üretmek için KADEM’in çağrısıyla yapılan davete, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın ASAN, uzman kişiler, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, yerel yönetimler ve konuya duyarlılık gösteren özel sektör temsilcileri katıldı.

Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın ASAN’ın sunumuyla başlayan program dört ayrı başlık altında Kadın Konuk Evlerinin masaya yatırıldığı çalıştaylarla devam etti.

Çalıştay sonunda çıkacak olan raporun kamuoyu ile paylaşılmasına ve yaklaşan yerel seçimler öncesi ülke genelindeki tüm Belediyelere, Kadın Konukevleri ile ilgili çağrıda bulunulmasına karar verildi.

Böylece konuyla ilgili toplumda farkındalık uyandırmak ve çözüm önerileri geliştirmek amaçlandı.

KADIN KONUK EVLERİ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın ASAN’ın Kadın Konukevleri hakkında verdiği bilgileri şu şekilde özetleyebiliriz:
Şiddete uğrayan kadınlar ilk olarak ilk adım merkezlerine alınıyor. Yaklaşık 2 haftalık süre içinde müsait olan Konukevine geçişi sağlanıyor. Kadın Konukevine giden kadınlara hukuki ve psikolojik destek veriliyor, hakları öğretiliyor. Buraya başvuran kadınlar genelde travmatik bir durumda geliyor; Güvensiz, çaresiz, umutsuz, benlik saygısını yitirmiş, yalnızlık duygusuyla malul bir halde buraya geliyorlar. Öncelikle onların psikolojileriyle ilgileniliyor. Ağır olan vakalar psikiyatrlara yönlendiriliyor, ilaçları temin ediliyor.

Genelde bu kadınların birden fazla çocukları var. Onlar için de ayrı bir terapi uygulanıyor. Kadınlara asgari ücretin yarısı kadar harçlık veriliyor. 3-6 ay burada misafir edildikten sonra gidecek bir yeri olmayanlara işe girmelerinde ve ev kurmalarında yardımcı olunuyor. Genelde hiç çalışmayan kadınlar oldukları için çalışmaya pek hevesli olmadıkları görünüyor. Burada iken onlara eğitim desteği de veriliyor. Gerek meslek edindirme kurslarına gerek ilk, orta, lise gibi yaygın eğitime yönlendiriliyorlar.

Kadın Konukevi imkanlarıyla okulunu bitirip, meslek edinip hayatını kuran pek çok kadın var. Hayatına daha özgüvenli ve başkasına bağımlı olmadan yaşamaya devam eden güçlü kadınlar…

Türkiye’de 25 tane 432 kişi kapasiteli ilk adım evi var. Her gün 30 civarında kadın bu merkezlere müracaat ediyor. Kadın Konukevi sayısı ise 125. Bunların 90 tanesi Bakanlığa, 32 tanesi belediyelere, 3 tanesi de STK’lara bağlı çalışmakta. Toplam kapasite 3248. Biri Ankara diğeri İstanbul’da olan iki Konukevi de fuhuşa zorlanmış kadınlara hizmet vermekte. Ayrıca biri İzmir de diğeri İstanbul’da olan 30 kişi kapasiteli iki Erkek Konukevi de hizmete açılmış durumda.
Bitlis haricinde Türkiye’nin hemen her ilinde ya Konukevi var ya da açılmak üzere.

1991-2013 yılları arasında 31.715 kadın, 16.809 çocuk, 2013 yılında ise 8633 kadın, 3733 çocuk bu hizmetten yararlanmış. Sayının artıyor olması şiddetin artması kadar, birimlerin çoğalması ve Kadın Konukevlerine bakışla alakalı. Maalesef, Konukevlerinin halk arasında çok iyi bir imajı yok.
100 bini geçen yerleşim birimlerinde Kadın Konukevi açma zorunluluğu olmasına rağmen henüz bu gerçekleşmiş değil.

Son zamanlarda şiddetten korunması için tedbir kararı alınan kadınlar için yeni bir uygulama başlatılmış. Elektronik destek sistemi denen bu sistemin uygulanması için Adana ve Bursa pilot bölge olarak seçilmiş. Buna göre tedbir kararı ile evinden uzaklaştırılan erkeğin şiddet uyguladığı kadına elektronik buton veriliyor. Eğer erkek bir şekilde kadına yaklaşırsa kadın bu butona basıyor. 6-7 dak. İçinde polis o kadının yanında oluyor. Bu 6-7 dakika içinde kadına şiddetten korunmak için neler yapabileceği de öğretiliyor. İlk uygulamaların olumlu sonuç vermiş olması umut verici.

Şiddete uğrayanların çığlıkları her geçen gün çoğalıyor. Bu zulme sessiz kalmanın vebali taşınabilecek ölçüleri çoktan aşmış durumda. Konukevleriyle ilgili gerek yasal mevzuat, gerek yetkililerin çabası takdire şayan olmakla beraber sorunu çözmüyor. Şiddetin önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması, ciddi eğitimlerin verilmesi, insan onuru ve değeri gibi ahlaki erdemlerin güçlendirilmesinin bir arada yürütülmesi elzem gibi görünmektedir. {jcomments on}