Prof. Dr. Hayreddin KARAMAN
1995
“Küreselleşme ile bütün sınırlar, yerel kültürler, dinler ortadan kaldırılarak bir dünya vatandaşlığı oluşturmaya çalışıyor. Bu bir hayaldir, yapmayı değil yıkmayı hedeflemektir.
Günümüzde gruplar arası kavganın nedeni, birbirlerini anlayışla karşılamak yerine kendileri gibi yapma çabasındandır. Onlar ve biz neyi hedeflemeliyiz? Farklı algılayışı kaldırıp bir olayı mı yoksa farklılıklar içinde beraber olmayı mı? Farklılıklar içinde bir araya gelmeyi kabul etmesek de anlayış gösterebilmeliyiz. İki grup konuşurken biri diğerini kabul etmiyorsa, ancak kendisi gibi olduğu sürece ona hayat hakkı tanıması gerektiğini düşünüyorsa problem var demektir.
İslam’da böyle bir problem yoktur. İslam’a göre insanlar arasındaki sınır, iman-küfür sınırıdır.İslam’da biz ve onlar vardır, küfrün berisinde kalanların hepsi “biz” in parçalarıdır. İslam’ın buradaki farkı, ötekilere hayat hakkı tanımasıdır. Ötekilerden bizim gibi olmalarını, bizim sevdiklerimizi sevmelerini isteyemeyiz.
Öyle ki bir mümin erkek, eli kitap bir hanımla evlendiğinde, hanım İslam’ın hoşgörüsüyle dinine ait bütün ibadetlerini yapar. Demek ki İslam yeni dünya düzencileri gibi karşısındakini yok etmek yada ilhak etmek gibi bir şey dayatmaz. Bunu kavrayan Mü’min şefkatli olur.
Bugün Müslümanlardan bir kısmı herhangi bir meselenin haram olup olmadığını önce Kur’an’a bakarak anlamaya çalışır, orada bulamazsa sünnete başvurur, orada da yoksa haram olmadığı sonucuna varır. Bir başkası ise fıkıh kitabına bakarak haram olduğunu söyler. Böylece bir konu hakkında farklı görüşe inanan iki grup oraya çıkar. İşte burada ihmal edilen nokta şudur; bu iki insan veya grup anlaşmazlıklarını çözümlemek ve aralarındaki ilişkiyi belirlemek üzere Kur’an’a bakmıyorlar. Halbuki bu durumda yine Kur’an’a bakılmalıdır ki problem çözülebilsin.
Hıristiyanlıktaki tartışmaların aksine İslam, kadın ve erkek arasında mahiyet bakımından fark görmez, ikisinin de önce insan olduğunu söyler. Kadın ve erkek birbirine denktir ve paylaşım alanında da bir denklik söz konusudur. Peygamberimiz de kadın ve erkek arasında bağlayıcı görev bölüşümü yapmamıştır. Buradan anlaşılan kadın ve erkeğin görevlerinin belli bir şablona bağlanmadığıdır.
Bugün sizler Müslüman hanımlar olarak Allah’ın kullarından istediği içtimai hizmetlerde bulunmak üzere yola çıktığınız için hocanız olarak sizin çalışmalarınızı destekliyorum.
Not:Programın özeti, deşifre üzerinden yazılmıştır.