Gazze’deki trajedi, tam bir insanlık felaketi olarak karşımızda duruyor. Siviller, özellikle kadın ve çocuklar hedef alınıyor ve acımasızca ölüme sürükleniyor. Parçalanmış cesetler yerlerden toplanıp poşetlere doldurularak adeta bir vahşet manzarasına dönüşüyor. Gazze’de hiçbir savaş hukukunun uygulanmadığı, bütün evrensel değerlerin ayaklar altına alındığı bir savaş hüküm sürüyor. Okullar, hastaneler ve sivil yerleşim yerleri acımasızca bombalanıyor ve adaletsizlik doruğa çıkıyor. Bu trajedinin mimarları pervasızca zalime destek vermeye ve cesaretlendirmeye devam ediyor. Dünyanın geri kalan liderlerinden çıkan cılız sesler ise bir çare olmaktan çok uzak. Yine de sağduyulu insanlar tüm dünyada adalet diye haykırıyor; yardım kampanyaları, yürüyüşler ve eylemler aracılığıyla Gazze’ye destek olmaya çalışıyor. Gazze’den gelen görüntüler vicdanlarımızda derin yaralar açıyor. Büyüklerin bile bakmaya tahammül edemediği bu görüntü ve haberlere ister istemez çocuklar da muhatap oluyor. Bu tür travmatik deneyimlerin bilinçaltlarında kalıcı izler bırakması ve psikolojik sorunlara yol açması muhtemel hale geliyor. Hazar Derneği olarak bu olumsuz etkileri hafifletmek, çocukların bilinç kazanmalarını sağlamak ve umutlarını canlandırmak için özel bir program düzenledik. 7-13 yaş arasındaki çocukların, kendi emekleriyle hazırladıkları ürünleri derneğimizin bahçesinde satarak elde edilen geliri Gazze’deki çocuklara göndermeyi amaçladık. Yürekleri kocaman, elleri küçücük olan çocuklar kendi üretimlerini yine kendileri sattılar. Kimi kendi oyuncaklarını getirdi, kimi kendi elleriyle yaptığı kitap ayraçlarını… Kimi boncuklardan takı yapıp sattı, kimi özgür Filistin yazan kurabiyelerini… Annesinden yardım almış örgü, çanta gibi ürünler getiren çocuklar da vardı. Stantlarda büyük bir ciddiyetle satış yapan çocukların gözlerine yansıyan mutlulukları görülmeye değerdi. Bu mini kermes sonunda çocuklar resim öğretmenimiz Merve Kösdağ’ın rehberliğinde Filistin’in sembol çocuğu Hanzala’yı mutlu bir yüz ifadesiyle çizerek umut ve dayanışmayı sembolize ettiler. Gazze’deki çocuklara yazdıkları kısa mektuplar da bu dayanışmanın bir parçasıydı. “Merak etmeyin, biz buradayız ve size yardım gönderiyoruz” yazan mektuplardaki masumiyet ve samimiyet, yüzümüze buruk bir gülümsemenin yayılmasına vesile oldu. Çocukların hiç tanımadıkları insanların acılarına merhem olmak için gösterdikleri gayret her şeye rağmen içimizi ısıttı ve yüreklerimizi umutla doldurdu. Her kaybedilen çocuğun yerini alacak binlerce çocuğun hayali ve duasıyla başlayan bu anlamlı gün fiili dualarla buluşarak tamamlanmış oldu.