“İkinci Köprüye doğru geçen tankların çıkardığı gıcırtılı ses…”

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:

Sıradan bir cuma akşamı idi. Televizyon kanallarında, Boğaz Köprüsü’nün bilinmeyen bir sebeple tek yönlü kapatıldığını bildiren alt yazı bir anda hepimizi haber kanallarına kilitledi. Sonra gelen detay, köprülerin askeri kamyonlar tarafından kapatıldığı idi. Gençlerin hiç bilmediği ama 12 Eylül kuşağı olarak bizlere çok şey hatırlatan bu durum, evimizin önünden İkinci Köprüye doğru geçen tankların çıkardığı gıcırtılı sesle, zihnimde “Aman Allahım! darbe oluyor” düşüncesini somutlaştırdı.

O gece bundan sonra yaşadıklarım adeta bir kabustu. Önce on küsür yıldır oya gibi işlenen güzel ülkemin, saymakla bitmeyecek devasa hizmetlerin bir anda tankların paletleri altında perişan olacağı, bu hain darbe ile yine senelerce geriye gideceğimiz düşüncesi kalbimi, avucunun içine almış kocaman bir yumruk gibi sıkmaya başladı.

Sonra annelik içgüdüsüyle dışarıda olan çocuklarıma ulaştım ve hemen eve gelmelerini söyledim. Onlar durumu anlamlandıramıyorlardı ama ben olabilecek şeyleri tahmin edebiliyordum.

Teknolojinin sağladığı imkanlarla canlı yayın bir darbe yaşıyorduk. TRT’den okunan darbe bildirisi durumu daha bir 12 Eylül formatına sokmak üzereydi ki rutini bozan birşey oldu. Cumhurbaşkanımız telefonla ulaştığı bir kanaldan bizlere sesleniyor ve Başkomutan olarak milletinin ülkesine sahip çıkmasını istiyordu. Halbuki biz şapkasını alarak giden devlet adamları, tankları geçirmeyle ülkeyi teslim alan darbe komutanları ve onları hemen kahraman ilan eden bir medya görmeye alışkın idik. Kaç kişi sokaklara dökülürdü ki?.. Tanklara, F16’lara, ağır silahlı askerlere karşı kim çıkardı ki ?..

İşte o an sanki Türk milleti titredi, kendine geldi ve adeta bendini aşarak sokaklara dökülmeye başladı. Bir anda hepimiz ailece Kısıklı’ya koştuk ve gördük ki Millet Başkomutanının çağrısına “Başım gözüm üstüne”demiş. Demek ki millet güvendiği bir liderin arkasında millet oluyormuş ancak..

O geceyi biz Kısıklı’da yaşadık. Boğaz Köprüsü’nde yaşanan çatışmanın, atılan kurşunların seslerini duyduk ama köprüde, Çengelköy’de, Fatih’te ve diğer yerlerde yaşanan kahramanlık destanları sonradan ortaya çıktı.

Ve sabah güneş, ülkesine sahip çıkan kahraman halkımın üzerine doğduğunda, sinsice planlarını hayata geçirmek için ülkesine ihanet eden hainler karanlığa gömülmüş ve hakettikleri cevabı almışlardı.

Çok ağır bir bedel ödedik, yüzlerce şehit verdik, binlerce gazimiz oldu, ocaklara ateşler düştü ama Vatan ortak paydasında tek vücut olmayı, kurşunlara göğsümüzü siper etmeyi ve Millet olmayı tekrar öğrendik.

Allah şehitlerimizin mekanını cennet etsin. Yaralı gazilerimize acil şifalar versin ve güzel ülkemize böyle acıları bir daha yaşatmasın inş. Ülkemize bu acıları yaşatan hainleri ise Rabbimin adaletine havale ediyorum…{jcomments on}

Hazırlayan: Şafak SARI
  • Via: Şafak SARI
Önceki Yazı

“Halk orduya darbe yaptı”

Sonraki Yazı

15 Temmuz’a Dair…

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir