Alevilik

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:

Dr. İlyas ÜZÜM

 

Türkler, Emeviler döneminde ferdi olarak Abbasiler döneminde ise kitleler halinde Müslüman oldular ve o dönemden itibaren Türklere Türkmen denilmeye başlandı.

Müslüman olan Türklerden yerleşik hayat yaşayanlar İslam’ı orijinal kaynaklarından öğrenme şansını bularak eski inançlarını unuttular. Göçebe olanlar ise İslam’ı kabul etmekle birlikte Kitab-i İslam’ı öğrenememiş, eski inançlarla karıştırmışlardı. Böylece Aleviliğin temelleri de atılmış oldu.

Göçebe Türkler Maveraünnehir’den Anadolu’ya akın ederken bazı mistik akımları da taşımışlardır. Mesela Rufailik ve Melamilik, 14. yüzyılın başlarında Safevi devletiyle yüzeysel temasa geçilmesi oradan da imamiye şiasına ait birtakım unsurların özümsenmeden alınmasıyla oluşmuştur.

Aleviliği her boyutuyla işleyen araştırmalar yok. Bu yüzden Aleviliği ne Aleviler, ne de Sünniler yeterince biliyorlar. Aleviliğin yazılı kaynaklarına baktığımızda karşımıza çeşit çeşit Alevilik çıkıyor. Bu da ideolojik anlamda Aleviliği farklı mecralara çekmek isteyenlere vesile teşkil ediyor. Birileri Aleviliği ateist temellere oturturken, bir diğeri hilafetle bağlantılı olmakla birlikte siyasi düşünce itibariyle Sünnilik’ten ayrı bir kalıba oturtmaya çalışıyor.

Alevilik aslında bütün bu çeşitlilikten oluşan bir mozaiktir. Aleviliğin Allah, Peygamber, Kur’an , ahiret inançları da çeşitlidir. Sünniliğe, Şiiliğe yakın olanların yanısıra ateist olanları da vardır. İçlerinde namaz, oruç, hac gibi ibadetleri kabul etmeyenlerin kendilerine ait ibadet anlayışları ve cem ayinleri vardır. Kur’an’ın değiştiğine inanırlar.

Ehl-i Beyt’i severler ve bu sevgi onlar için çok önemlidir.
Alevi nüfusu %7 ile %10 arasında değişir. Bunu daha fazla söyleyenlerin başka düşünceleri vardır. Eskiden üç cemevleri varken, şimdi iki yüz civarındadır. Son zamanlarda meydana gelen olaylar Alevileri bir kimlik arayışına sokmuş ve bir canlanmayı getirmiştir. Pek çok dernekleri ve örgütleri vardır.

Ateist olanlarının dışında kendini Müslüman gören Alevilerin, kaynaksız ve âlimsiz olmaları ve Sünnilerin de onlara pek yardım etmemesi nedeniyle epeyce bilgi eksikleri vardır.

 

Not: Hocamızla yaptığımız bu programın özeti, deşifre üzerinden hazırlanmıştır.

Hazırlayanlar: Ayla Kerimoğlu- Dilek Karataş

 

Önceki Yazı

Misyonerlik Faaliyetleri

Sonraki Yazı

Kelam İlminin Tarihi

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir