WISE Temsilcisi Daisy Khan Hazar’daydı

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:
{jcomments on}23 Nisan 2012
Hazırlayan: Fatma Topçu
WISE (Kadınların Maneviyat ve Eşitlikte İslami Girişimi) temsilcisi ve aynı zamanda ASMA (Müslüman Kalkınma  için Amerikan Cemiyeti kurucusu  Daisy Khan Türkiye gezisi sırasında Hazar Derneği’ni ziyaret etti. 23 Nisan 2012 tarihinde gerçekleştirdiğimiz görüşmede, Daisy Khan Amerika’daki Müslüman toplulukların durumunu değerlendirdi ve güncel problemlerden bahsetti. Khan, ayrıca WISE olarak uluslararası ölçekte yaptıkları çalışmaları tanıttı. Müslüman kadın akademisyenler, aktivistler ve uzmanlardan oluşan  girişim, İslam toplumlarında kadınların sorunlarına yönelik çözüm odaklı  bir sivil toplum kuruluşu.
Daisy Khan, Keşmir doğumlu, ilk gençlik yıllarında ailesiyle birlikte New York’a göçmüş bir mimar. Hayatının önemli dönüm noktaları olarak bahsettiği  olaylar; 11 Eylül sonrası sıfır noktası olarak anılan bölgedeki mescidin imamı  Faysal Abdel ile evliliği, bir diğeri ise İslam’ın adalet prensibine uygun olmayan yaklaşımların benimsendiği veya İslam’a mal edildiği durumlar karşısında kendisinin ne yaptığına dair zihninde oluşan sorgulamalar sonucu mesleğini bırakması.
Eşi İmam Faysal’ın otuz yıldır imamlık görevini yürüttüğü mescit,  New York’ta pek çok farklı Müslüman grubu bir arada tutuyor. Mescit  yaklaşık elli yıl önce New York’ta sıfır noktasına iki blok mesafede, Cerrahi Şeyhi Muzaffer Özak  tarafından kurulmuş  ve bugün genişleyen Müslüman cemaatin ihtiyaçları doğrultusunda bir Müslüman Merkezi haline getirilmek isteniyor. Bu sosyal merkezlerin  Amerikan yaşam tarzına uygun olduğunu, gündelik pratiklere imkan veren benzer Hıristiyan ve Yahudi kültür merkezlerinin  Müslüman gençlerin de ilgisini çekmesiyle son yıllarda  bu ihtiyacın belirginleştiğini dile getiriyor  Daisy Khan. Kurulacak merkezin diğer  inançlara da  açık olmasının Müslümanların ve Müslüman kültürünün  tanınmasına hizmet edeceğini ifade ediyor.Bugün merkezin yapılması için iki büyük engel var; biri finansal eksiklik diğeri ise bölgede böyle bir İslami merkezin yapılmasına karşı çıkan bir grubun siyasi baskı oluşturması.  İslam’ı  ve Müslümanlığı  kötü göstermeye çalışan bu grup dünya çapında faşist politikaları destekleyen  büyük bir finansal desteğe sahip. Daisy Khan bu  karşıt grupların esasında, diyaloğa açık bir toplum olarak orijinal Müslümanlığın açığa çıkmasından korktuklarını  söylüyor.  Neyse ki Başkan  Obama’nın ve New York valisinin  Müslümanlara verdikleri destekler  umut verici.
Yerli halk, göçmenler, göçmen çocukları,  gibi farklı etnik ve kültürel kökenleri olan Amerikan   Müslüman toplumu yine kendi içinde pek çok dini mezhep ve görüş barındırıyor. Daisy Khan bu durumda ortak yaşam kültürünü belirleyenin, Kur’an’ın “dinin zorluk barındırmadığı”  tavsiyesi olduğunu ifade ediyor.  Amerikan toplumunda, Müslümanların modern dünya problemleri ile daha fazla yüz yüze kalmasının sürekli olarak içtihadı gerekli kıldığını, merkezi otoritenin yerini Kur’an’a dayalı fetvaların aldığını söyleyen Khan, WISE olarak Müslüman kadınların problemlerine de bu  perspektiften baktıklarını  çeşitli örneklerle gösterdi.  Cinsler arasında eşitsizlik ve hak ihlaline yol açan yorumların artık okumuş, meslek sahibi kadınlar tarafından kabul edilmediğini,  mesela  Kur’an’da geçen ve kadınların eşleri tarafından dövülmelerinin ruhsatı sayılan  “darabe” fiilinin akademisyen Lale Bahtiyar’ın Kur’an meal çalışmasında “vurmak” değil de “uzaklaşmak”  yorumu ile güncelleştirdiğini ve yine bunun gibi sadece erkeklere ehli kitap kadınlarla evlenme izni vererek Amerikalı Müslüman kadınların evlenememe problemine dönüşen yorumda değişikliğe gittiklerini anlatan Daisy Khan, bu sayede Müslüman kadınlarla evlenen erkeklerin İslam’ın en önemli elçilerine dönüştüklerini  ancak  bu fetvaların kadının Müslümanlığını yaşaması, çocuğunu Müslüman olarak yetiştirebilmesi, eşin Hz. Muhammed’in peygamberliğine itirazının olmaması gibi şartları olduğunu da belirtti.
WISE (Kadınların Maneviyat ve Eşitlikte İslami Girişimi) fikri nasıl doğmuştu? Bu soruya Daisy Khan şöyle cevap verdi:  “Müslüman kadın sorunlarının bir zamanlar Amerikalı diğer kadınların mücadelesinin benzeri süreçler barındırdığının tespiti, eğitim hakkı, oy hakkı, bankada hesap açma hakkı gibi pek çok hakkı edinirken onların  verdiği mücadeleyi örneklemek demekti.  Böylece Wise olarak kuruluşumuzu  önceleyen ana nokta  açığa çıktı; ahlaki adalet ölçüsünü kendi dinimizden alan bir bakış açısıyla, kadınların sorunlarını ele alan bir kuruma ihtiyacımız vardı. ‘ Allah’ın gözünde eşit  yaratılmış isek devlet nazarında niye eşit olamıyoruz.’ diyen Hıristiyan kadınlar gibi Müslüman kadınlar da İslami köklere doğru gitmeli ve gerçek prensipleri gün yüzüne çıkarmalıydı. Bu doğrultuda kendi çözümlerimizi bulmak için 2006 yılında uluslararası alandan iki yüz akademisyen, aktivist vs. kadın bir araya geldik. Öncelikle yaptığımız Müslüman kadınlar için bariyerin ne olduğunu sorgulamaktı, ekonomi, eğitim gibi sorunlar sıralanabilirse de bunları önceleyen asıl sorun, bozulmuş dini yorumların varlığıydı. Toplantı sonucu kırk kadar İslam alimi kadından oluşan bir şura kurulması kararlaştırıldı. Şura Müslüman kadınlar için on önemli sorun tespit etti, bu sorunlar; namus cinayetleri, çocuk evlilikler, zorla evlilikler, tecavüzcüsü ile evlilik, aile içi şiddet, kadın sünneti, eğitim hakkı,ekonomik ve siyasal katılımın engellenmesi, miras hakları, yarım şahitlik, mahremsiz yolculuk yapamama gibi  sorunlardı.Biz kadınlar bu konular hakkında içtihat yapma ve bunları yaygınlaştırma kararı aldık, aile içi şiddet konusunda, kadın sünneti konusunda  çok başarılı olduk. Yaptığımız çalışmalar, konusuna hakim akademisyenlerin yirmi otuz sayfalık delillendirici ikna edici metinleri idi ve bu metinler dini otoritelere gönderildi, ayrıca broşürler basılıp bu kararlar pek çok ülkenin dilinde yaygınlaştırıldı.  Çalışmalarımızda imamları ikna ettiğimizde onlar vasıtasıyla kabul görmek daha kolay oluyor. Bu noktada önemli olan farklılığı doğru değerlendirip, kültürel olarak bir şeyi doğru yapmak, böylece çözüm onların kendilerine ait bir şey oluyor. “
Daisy Khan ayrıca  Müslüman ülkeler içinde etkin rolü bu kadar açıkken, Türkiye’nin kadınların durumunun iyileştirilmesinde de yapacağı liderliğe çok ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Türkiye’ye yine geleceğini belirten Daisy Khan  sivil toplum olarak WISE’ın çalışmalarının  destek  bulmasının, karşılıklı ilişkilere olan ihtiyacın altını çizdi,  bizleri tanımaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti, bizler de onu, ağırlamaktan dolayı memnuniyetimizi ifade ederek uğurladık.

www.wisemuslimwomen.org

Önceki Yazı

Cumhuriyet Epistemolojisi Çerçevesinde Kadın Söylemi ve Günümüze Etkisi

Sonraki Yazı

Hazar Grubu Fotoğraf Galerisi

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir