Toplumsal Eşitliğin İnşası İsveç – Türkiye Deneyimleri

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:

ULUSLARARASI KONFERANS

5-6 Ekim 2012 Boğaziçi Üniversitesi

Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği olarak  5- 6 Ekim tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesinde gerçekleşen  Cinsiyet Eşitliğinin İnşası; İsveç – Türkiye Deneyimleri konulu uluslar arası toplantıyı izledik. Politik ve ekonomik alanların yanı sıra sinema, medya ve kültürel alanlarda da toplumsal cinsiyet eşitsizliğini üreten yapıların masaya yatırıldığı toplantıya, siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra  çeşitli kadın kuruluşlarından ve medya alanından konuşmacılar iştirak etti. Cinsiyet eşitliği alanındaki çalışmalarını, karşılaşılan güçlükleri ve bu konudaki hedeflerini aktaran İsveçli parlamenter ve aktivistler ile  Türkiye deneyimlerinin paylaşıldığı toplantı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin inşası probleminin  hem yerel hem uluslar arası ölçekte ele alınması gereğini bir kez daha ortaya koydu.

Konferans, Politik ve Ekonomik Katılımda Cinsiyet eşitliği, Medya, Sinema ve Kültürel Alanlarda Cinsiyet Eşitliğinin İnşası, Beden Politikaları ve Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele deneyimleri ve Politikalar, Yasalar Önlemler başlıkları altında dört farklı oturumda gerçekleşti.  KA.DER adına katılan Nükhet Sirman’ın yaptığı açılış konuşması,  “Değişiyor muyuz?” gibi çarpıcı ve özeleştirel bir soruyla başladı. Sirman 1980’lerden itibaren sokağa çıkan Türkiye kadın hareketinin ataerkillikle mücadelesinin kısa bir özetini sundu.  “Toplumsal cinsiyet” kavramının Türkiye siyasetinde karşılık bulamayışına dikkat çeken Nükhet Sirman, “kadın” üzerinden politika yapmanın açmazların feministlerin çok uzun bir zamandır tartıştıklarını belirtti.  Meselenin tanınması ve uygun politikaların üretilmesi için  “kadın” sözünün kurgusal yapısının yeniden inşasına acilen  ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.Kadınların siyasal katılımının düşük olmasının sebeplerini yerel örnekleri üzerinden anlatan İlknur Üstün ( Kadın Koalisyonu) kadınların din,dil, yaş, sağlık vb. farklılıklarını görmeden üretilen politikaların kadınların sosyal hayata katılımını desteklemesinin mümkün olmadığını, toplumsal hayata katılamayan kadınların ise politikaya katılımının beklenemez olduğunu ifade etti. Üstün, farklılıkların görünmesine imkan sağlayacak sosyal içerikle bütünleştirilmeden üretilecek her hangi bir sağlık, eğitim, istihdam politikasının toplumsal cinsiyet eşitsizliğini çözmesinin mümkün olmadığını belirtti.
İsveçli Yeşiller Partisi üyesi Esabelle Dingizian ise toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorununun tıpkı çevre kirliliği sorunu gibi artık sadece ölçülebildiği ama görünmez olduğunu oysa bu eşitsizliğin dünya çapında bir sorun olduğunu İsveç deneyimleri üzerinden anlattı. Yine bir diğer İsveçli katılımcı Feminist İnsiyatif adlı kadın partisi üyesi aktivist Moa Roshanfar ayırımcı politikalara dikkat çekti.
Malatya’nın ilk kadın milletvekili AKP ve KEFEK üyesi Öznur Çalık kadınları merkeze çekmede rol modellere olan ihtiyacın altını çizdi. Dünya üzerindeki işlerin üçte ikisini yapmalarına rağmen özel mülkiyetin sadece yüzde birine sahip olan kadınların, gençler, engelliler vs. gibi dezavantajlı gruplardan olduğunu belirtti. CHP milletvekili Nazik Işık ise siyasette var olmak için davet beklememek göreve talip olmak, destek almak, talep etmek, rol modelleri oluşturmak, ittifaka açık erkeklerle işbirliği içinde olmak, görünürlük kampanyalarına önem vermek gibi pek çok şekilde siyaset yapma tarzında değişikliğe gidilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Medya, sinema gibi  kültürel alanlarda cinsiyet eşitliğinin inşası tartışmalarını içeren ikinci oturumda AKP milletvekili KEFEK üyesi, TBMM kadın-erkek fırsat eşitliği komisyonu üyesi ve Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği kurucu üyesi Zeynep Karahan Uslu, medya etiğinin medya içerisinde yaygınlaştırılmasının konuya bakışta genişleme sağlayacağını vurguladı. Uslu, eğitim çalışmalarının artırılması, medya okuryazarlığının geliştirilmesi, özdenetim kanallarının açık olması, kamu yönetiminin farkındalığının artırılması,  konuya yönelik politikalara önem verilmesi gibi çözüm önerilerini sıraladı ve ayrıca  cinsiyet eşitliğine duyarlılığın artırılması için iletişim fakültelerinde toplumsal cinsiyet ve medya dersinin zorunlu olmasının gereğine işaret etti.
Bu oturumun bir diğer konuşmacısı Hürriyet gazetesi çalışanlarından Emel Armutçu kadınların medyada karar verici mekanizmalarda az olmalarının cinsiyetçi yaklaşımın önemli sebeplerinden olduğunu ifade etti.  Filmmor’dan Melek Özman ise yönetmenliğini üstlendiği ve Türk sinamasında kadın karakterlerin nasıl kurgulandığını çarpıcı bir şekilde sunan “Masum Küstah Fettan “ adlı filminden bazı sahneler eşliğinde bir sunum gerçekleştirdi. Melek Özmen Türkiye sinemasına, cinsiyet eşitsizliğini tek başına var eden değil bilakis gündelik hayattaki cinsiyetçi pratikleri yeniden üreten bir alan olarak bakmak gereğine değindi.
Toplantı kadınların görünürlüğü artmadan, eşit katılım imkanı olmadan, cinsiyetçi ayrımcı ve egemen yaklaşımlar sonlandırılmadan kadın hareketinin amacına ulaşamayacağı vurgusu ile sonlandı. {jcomments on}

Hazırlayan: Fatma Topçu
Önceki Yazı

ABD’den Prof. Richard Falk ve Prof. Hilal Elver derneğimizi ziyaret etti

Sonraki Yazı

Gökkuşağı Platformu Aylık Olağan Toplantısı Hazar’da Yapıldı

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir