Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadın Konferansına Katıldık

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:
22-23 Aralık 2011

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ev sahipliğinde İslam İşbirliği Teşkilatı ile İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği’nin katkılarıyla gerçekleşen “Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü konferansının Gala yemeğine Derneğimizi temsilen Ayla Kerimoğlu katıldı. İki gün boyunca süren konferansın çeşitli oturumlarında yerli-yabancı delegasyonların sunumlarını izledik. Müslüman ülkeler kadın temsilcilerinin çok kapsamlı fikirleri, yorum ve önerileri, toplantının ismine atıfla,  Müslüman kadınların değişim yaratacak çok önemli rollere talip olduklarını göstermesi açısından özellikle önemliydi.

Konuyla ilgili çıkan aşağıdaki haber konferansı özetler nitelikte.
‘Aile ve  Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ev sahipliğinde İslam İşbirliği Teşkilatı ile İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği’nin katkılarıyla gerçekleşen konferansın açılış konuşmasını Başbakan Erdoğan yaptı. Konferansın ev sahipliğini yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Müslüman ülkelerde kadınları güçlendirecek politikalara, yaşam hakkının korunmasına,  çalışma hayatının iyileştirilmesine, eğitim hakkına, fırsat eşitliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtti ve bunların mücadelesinin önemine vurgu yaptı.
İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye devletlerden bakanlar, parlamenterler, sivil toplum kuruluşu mensupları ve akademisyenlerin katıldığı Ceylan İntercontinental Otel’inde düzenlenen  Konferansta konuşmacılar İslam toplumlarında kadının rolünü tartıştı.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yakın Ertürk’ün yönettiği “İslam ve Demokrasi oturumda konuşan Müslüman İlerlemesi için Amerikan Derneği İcra Direktörü Daisy Khan, 11 Eylül’den sonra yaşanan sürece dikkat çekti. 11 Eylül’den sonra İslamiyet’e bakışın çok değiştiğini İnsanların Müslümanlardan korkmaya başladığını, insanlara İslam ve demokrasinin bir arada yürüyemeyeceği gibi yanlış bir kanaatin hakim olduğunu söyledi.

Khan ayrıca, Kuran-ı Kerim’de bütün erkek ve kadınların eşit olduğunun açıkça belirtilmesine rağmen  “Yapılan bir ankette, kadınların yüzde 84’ünün dini konuların çarpıtılmasından etkilendiği belirtiliyor. Sorunların çözümünde erkeklerle de iş birliği yapılması gereğini savunan Khan, 10 yıllık bir süreçte eğitim ve diğer konularda kadınların mağdur olmayacağı ve daha da iyi bir durumda olacakları bir hedefi burada beraberce koyalım dedi.

Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nden Doç. Dr. Metin Boşnak ise konuşmasında Kuran-ı Kerim ve İncil’den kadınlar ile ilgili ayetler okuyarak, Batıda kadınların erkeklerin egemenliği altında olduğunu iddia etti.  Boşnak, “Kilisenin söylemleri kadınları ikinci sınıf göstermektedir. İngilizcede kadın anlamına gelen ‘woman’ kelimesi, erkeğin karısı anlamına gelen ‘wife of man’ cümlesinin kısaltılmışıdır. İslamiyet’te ise kadın ve erkeğin eşit olduğu açık şekilde belirtilmiştir” ifadelerini kullandı.
Yazar Nazife Şişman da “İslam ve kadın” konusunun Batılıların gözünde her zaman bir problem olarak görüldüğünü vurguladı.

Oturumun sonunda konuşan Hartum Üniversitesi’nden Mawada Sidding Youssif Abu-Agla ise İslamiyet öncesi dönemde kadınların durumu ile ilgili bilgi verdi.
“İslamiyet öncesi dönemde kadınlar birer mal gibi görülürdü” diyen Abu-Agla, şunları söyledi:

İslam kadına eğitim, evlenme, eşini seçme, boşanma gibi haklar verildi. Artık bazı İslam ülkelerinde kadınlar devlet başkanı bile olabiliyor. Uluslararası İnsan Hakları Beyannamesi de İslamiyet’in söylemlerini kabul etmiş durumda. Aslında sorun bazı İslami rejimlerin uygulamalarında.

Oturum başkanlığını Prof. Dr. Selma Acuner yaptığı “Sivil Toplum ve Bölgesel İşbirliğinin Etkinleştirilmesi” ve “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü’nün Kurulması” başlıklı oturumda ilk konuşmayı İngiltere’de yayınlanan “Emel” dergisi başeditörü Sarah Joseph yaptı. İngiltere’yi “güzelliğin cinsiyet olarak sunulduğu ve kadınlar her zaman şiddet gördüğü bir ülke” olarak tanıtan Joseph, “Ben 1988’de Müslüman oldum. Bana Evangelist Hıristiyanlar Müslümanlığa geçtiğim için, ‘İkinci sınıf insan olmayı niye tercih ettin?’ diye sorular sordular. Ancak tarihte tamda tersi bir durum var.  İslamiyet’te eğitim bir zorunluluk. Çok sayıda kadın alim var. ‘İslamiyet’te kadınlar ticarete katılmıyor’ diyorlar ama Hz. Hatice bir iş kadınıydı” dedi.

“Hep benim rol modelim kim diye düşündüm?” diyen İnnova Danışmanlık Şirketi yöneticisi Zeina Nazer de, “İlham kaynağımın Allah’tan geldiğine inanıyorum. Allah’ın sayesinde var olduğumu düşündükçe daha da başarılı oluyorum. Benim rol modelim ilk olarak Hz. Ayşe idi. İslam dünyasında böyle birçok rol model var. Bu rol modelleri hepimizin alması gerekir” ifadelerini kullandı.

Filistin Al-Quds Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fadwa Allabadi de kadın erkek eşitliği ile ilgili hükümetler ile sivil toplum kuruluşları arasında diyalog kurulması gerektiğini savunarak bu konuda merkezi bir komisyonun kurulması gerektiğini kaydetti.

Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği Ankara Şube Başkanı Aslı Şahin de konuşmasında kadınların siyasette temsil oranından bahsederek, “Uluslararası alanda kadınları siyasette temsil oranı yüzde 19.4 iken, Müslüman ülkelerde bu temsil oranı yüzde 12.5. Bu oranın yükselmesi gerekir. Kadınların siyasi karar alma noktalarında da etkin olmaları gerekir. Kadınlar siyasete girmekte erkeklerden farklı zorluklar yaşıyor. Bu zorlukların kaldırılması için gerekenler yapılmalı” diye konuştu.

Konuşmasına, “Cennet annelerin ayakları altındadır” hadisi ile başlayan İslam İşbirliği Teşkilatı Kültür ve Sosyal İşler Genel Müdürü Hemayet Udin ise şunları söyledi:
“İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından kadın-erkek eşitliği konusunda birçok çalışma yapıldı. Maalesef İslam dünyasında kadının daha aşağıda olduğu düşünülüyor. Bu da İslam dünyasına bir gölge düşürüyor. Ama durum böyle değil. Tabii ki toplumda bir cinsiyet eşitsizliği yok diyemeyiz.

Şiddet küresel bir fenomen ve insanoğlunun ilerlemesine engel teşkil ediyor. Kadın hakları ile ilgili cinsiyet ayrımına kaşı mücadelemiz devam ediyor. Bununla ilgili başarılı olmak için kadınlarla birlikte erkeklerin de çalışması gerekiyor.”

Toplantının sonunda konferans ile ilgili bir sonuç bildirgesi hazırlandı. Konuklara okunan sonuç bildirgesinde, kendi toplumlarında değişim yapmak konusunda etkin rol oynayan Arap ülkelerinin kadınlarından övgü ile bahsedilen sonuç bildirgesinde, şu ifadelere yer verildi:

– Müslüman ülkelerde bulunan kurumlarda kadın hakları konusunda gereken birimlerin kurulması önerildi.
– Müslüman ülkelerde kadınları güçlendirecek yasal reformların yapılması kabul edildi. Ama aynı zamanda cinsiyet eşitliliği sağlamak ve kadınların güçlerini toplumsal olarak arttırmak için uygulanması gereken çok şeyin olduğu tekrarlandı.

– Kadınların rolünü güçlendirmek için ülkeler arasında devam etmesi gereken işbirliği ve yardımın, çok disiplinli ve kapsamlı politikalarla formüle edilmesinin önemi vurgulandı.
– Kadınların resmi ekonomiye katılması, özellikle ekonomi hususunda kararlar vermesi,şimdiki ekonomik yapılarda cinsiyete dayalı olan ayrımın, kadınların ve erkeklerin eşit şekilde muamele görmesi, eşit ücret alması ve işlerin eşit şekilde paylaşılması yönünde değiştirilmesinin gerekliliği vurgulandı.

– Politik, ekonomik ve sosyal reformlarda kadın haklarının öneminin altı çizildi ve yenilikçi bir destek anlayışının, güç karşıtı programlardaki gerekliliğine vurgu yapıldı.
– Kadına karşı şiddet ve AIDS, yoksulluğa son verme, beslenme güvencesi, barış ve güvenlik, insani yardım, sağlık ve suç önlemi gibi meseleler arasındaki bağın tanınmasını içeren ve kadına karşı şiddete baştan sona değinen bir gereksinimin olduğu tasdik edildi.

– Kadınların haklarından, fırsatlardan ve liderliğe katılımdan sonuna kadar faydalanmalarının; bütçeleme, yasal politika ve kurumsal yapılar içeren kapsamlı ve cinsiyete duyarlı önlemler gerektirdiği bildirildi.
– Milli, bölgesel ve uluslararası cinsiyet eşitliği mekanizmalarının kurulmasında güvenilir bilgi toplanması ve yayılması, gözetim planlaması ve değerlendirme sistemlerinin, Müslüman ülkeler dahil, tüm ülkelerde cinsiyet eşitliğinin kurumsallaştırılması konusunda büyük önem taşıdığı vurgulandı.
– Temel cinsiyet perspektiflerinin yasal politika ve programlarda, her bölgede ve her seviyede duyarlı bütçelendirmeye katılımının desteklemesini ve cinsiyet eşitliğine ön ayak olmak için uluslararası iş birliğinin geliştirilmesinin gerekliliği hatırlatıldı.

Kaynak : http://www.haber3.com/musluman-toplumlarda-kadinin-rolu-konferansi
Önceki Yazı

Medeniyetler İttifakında Kadın Kongresine Katıldık

Sonraki Yazı

Heinrich Böll Derneği Cinsiyetler Arası Demokrasi toplantısına katıldık

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir