22 Ocak 2017
Belgeselin Adı: Mekke’ye Giden Yol: Muhammed Esed
Yapım: 2008, Nisan
Yönetmen: Georg Misch
Genç Hazar ve Hazar üyelerinin toplanacağı bir günde bir belgesel gösterimi yapmak istedik. Muhammed Esed, genç ve yetişkin nesli bir araya getirecek ve bugün ve dünü Kur’an ekseninde konuşmamızı sağlayacak bir isim olacaktı. Bu kıymetli Kur’an alimini gençlerin de yakından tanıması gerektiğini düşünerek belgesel gösteriminin Genç Hazar kahvaltısıyla aynı günde olmasına karar verdik. Belgesel gösterimi sonrası Eğitimci Necla Koytak ve Gazeteci Yazar Yıldız Ramazanoğlu kıymetli görüşlerini bizlerle paylaştılar. Soru cevap kısmında ise gençler ve diğer katılımcılar arasında Muhammed Esed ve Kuran üzerine güzel paylaşımlar gerçekleşti. Muhammed Esed’in Kuran tefsiriyle aşina olanlar belgeselin onlara Esed ile ilgili yeni bir bakış açısı kattığını söylerken gençlerden bazıları Muhammed Esed’in eserlerini okuma ve araştırma arzularını bizlerle paylaştılar.
Muhammed Esed’in kitabından ismini alan belgesel Mekke’ye giden yol, tefsir alimi Esed’in İslam’ı kabul etmesinden bu yana olan yolculuğunu ve İslam aleminin bu günkü durumunu bizlerle paylaşıyor. Mekke’ye giden yol kitabı 1984 yılında Cahit Koytak çevirisiyle Türkçe ‘ye kazandırıldı. Belgesel ise kitapta da olduğu gibi Muhammed Esed’in hikayesini anlatıyor. İzlerini, tanıdığı kişileri, bulunduğu ülkeleri, ilham aldığı insanları takip ediyor ve Muhammed Esed’i anlamaya çalışıyor.
Yahudi bir ailede dünyaya gelen Avusturyalı Leopold Weiss 1920 yıllarında İslamiyeti kabul etti ve müslüman oldu. İsmini Muhammed Esed olarak değiştirdi. 20. yüzyılın en önemli İslam tefsir alimlerinden birisi olan Muhammed Esed’in hayatını anlatan bu belgesel Ukrayna, Avusturya, Suudi Arabistan, Pakistan, Filistin, ABD ve İspanya’da Esed’in hayatındaki evreler, tanıştığı insanlar, onu hatırlayanlarla birlikte bu kıymetli tefsir alimini bize tanıtmaya gayret ediyor.
Belgeselin Pakistan bölümünde günümüz Pakistan’ı ve Esed’in ve İkbal’in Pakistan hayali karşılaştırılıyor. Hindistan’da Muhammed İkbal’le tanışan Muhammed Esed, İkbal’in Pakistan hayallerini ve fikirlerini dinliyor ve bu hayale eşlik etmeye başlıyor. Pakistan’ı kurmak için siyasi kampanyalar başlatan İkbal ve Esed yazılar yazıyorlar ve bu fikri hayata geçirmek için birlikte çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler Pakistan Temsilcisi olarak görev yapan Muhammed Esed’in ismi bugün Avrupa’da Birleşmiş Milletler binasının önündeki meydana isim oldu.
Belgesel ekibi Viyana’da Muhammed Esed’in ailesiyle, Suudi Arabistan’da yazarlar ve bedevilerle çekimler yapıyor. Muhammed Esed’in gazetecilik yapmak için gittiği Filistin, bugünkü Filistin, son bedeviler, duvar ve duvarın mimarı… Bu görüntüler ve röportajlar dönemlerin ve gerçekliklerin hepsi izleyicinin zihnine güzel soru işaretleri yerleştiriyor. 11 Eylül günü New York’ta yapılan çekimlerde belgesel ekibi Muhammed Esed’in oğlu Prof. Talal Asad ile röportaj yaparken arka fonda İslamafobik eylemler devam ediyor. Talal Asad babasının, terörün Müslümanlara karşı yapılan bir kampanya olarak yürütüldüğünü görse ne kadar üzüleceğini bir kez daha hatırlıyor ve hatırlatıyor.
Esed’in kendisiyle yapılan röportajlarında bulunduğu belgesel objektif bir dilden birçok kişiye mikrofon uzatıyor. Muhammed Esed’i takip ederken, belgeselde ayrıca günümüzdeki İslam anlayışı ve müslümanların sorunları, müslümanların 20. yüzyıl ve 21. yüzyıl arasındaki algı farklılıkları irdeleniyor. Bir müfessirin hayatını ve günümüz İslam alemini anlatan bu belgesel bütün müslümanların zihnini açacak ve düşüncelere sevkedecek cinsten bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Batı ve Doğu arasında bir arabulucu ve köprü olmaya gayret eden Muhammed Esed’i portre eden belgesel, günümüz İslam dünyasının portresini gözler önüne seriyor.
Mekke’ye giden yol Muhammed Esed’in manevi yolculuğunu, Arap sahralarından New York’a uzanan hikayesini, Esed’in yaşadığı ve seyahat ettiği yerleri, Esad’ın yazıları, fotoğrafları ve görüntüleriyle de zenginleştirilen bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.
Belgesel gösterimi sonrası araştırmacı gazeteci Yıldız Ramazanoğlu ve eğitimci Necla Koytak analizleriyle katılımcılara katkı sağladı. Yıldız Ramazanoğlu Muhammed Esed’in cihad algısına dikkat çekerken diğer İslam alimlerinin klasik cihad algısına olan farkının altını çizdi. Necla Koytak ise Muhammed Esed’in tefsirinin özellikle insanla kurduğu kalbi ve hitabi bağa dikkat çekti. Koytak Muhammed Esed’in tefsirinde Kuran’ın insanla kurduğu duygusal bağın ön plana çıktığını söyledi.






