Kadın Hakları ve Ombudsmanlık Çalıştayı’na katıldık

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:

19.06.2017

Türkiye Büyük Millet Meclisi Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık)’nun düzenlediği “Kadın Hakları ve Ombudsmanlık Çalıştayı’na Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği adına Yönetim Kurulu üyemiz Emine Akay katıldı.

Ankara Anadolu Otel’de yapılan çalıştayda açılış konuşması yapan Kamu başdenetçisi Şeref Malkoç, kadın hakları konusunda gelinen noktayı tespit etmek ve bundan sonra yapılabilecekler konusunda kurumun üzerine düşenleri belirlemek için bu çalıştayı düzenlediklerini ve yapılacak çok daha güzel çalışmalar olduğuna inandığını dile getirdi.

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, “Herhangi bir toplumun durumunu öğrenmek için o toplumun kadınlarına bakmanın yeterli olduğunu belirterek, kadınların toplumun en mağdur kesimini oluşturduğunu, bu konuda alınması gereken çok mesafe bulunduğunu söyledi.

Malkoç konuşmasına şöyle devam etti:

“BM’nin ‘Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ni imzalayan, ardından Avrupa Konseyi’nin ‘Kadına Yönelik Şiddet’ ve ‘Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve bununla mücadele ile ilgili İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülkeyiz. Ama uygulamaya geldiğimizde durumun daha iyi olması gerektiğini düşünmekteyiz. Bakın 2011 yılında İstanbul Sözleşmesini imzalamışız ve 2012 yılında Türkiye’de 210 kadın cinayeti var. Bu cinayetler 2013 yılında 237’ye çıkmış. 2016 yılında ise 397’ye çıkmış, biz bu alanda mevzuatları düzenlemeye çalışıyoruz, burada bir yerlerde bir yanlışlık var. Bu konunun üniversiteler ve akademisyen arkadaşlar tarafından incelenmesi gerekir.”

Malkoç, KDK’ya 2016 yılında 5 bin 600 müracaat yapıldığını belirterek, 19 Haziran 2017 itibarıyla müracaatların 7 bin 500’ü aştığını ve tanındıkça vatandaşın sevdiğini, derdini çözmek için Kuruma müracaat ettiğini söyledi. Kuruma kaymakamlıklardan, valiliklerden, elektronik ortamdan veya mektupla başvuru yapılabildiğini belirten Malkoç, müracaatlar için ücret alınmadığı bilgisini verdi. Malkoç, vatandaşın avukatlığını yaptıklarını ve idareye yol gösterdiklerine dikkat çekti. KDK’nın birçok avantajlara sahip olduğunu dile getiren Malkoç; “Birincisi üyeleri TBMM tarafından 4 yıllığına seçiliyor ve bütçesi özel; yani Maliye Bakanlığının onayına tabi değil, bunlar çok ciddi avantajlar. Diğer bir yönü de yasama, yürütme ve yargının tam kesiştiği noktadayız. Yasama organı tarafından seçiliyoruz, yürütmeyi denetliyoruz ve yargı değiliz ama karar veriyoruz. Vatandaşlar bize müracaat edebiliyorlar ve biz tavsiye kararlarla onlara yardımcı oluyoruz ve hiçbir ücret almıyoruz. Biz vatandaşın avukatlığını yapıyoruz ve idareyi sürekli zorluyoruz. Ayrıca yönetmeliğimizde değişiklik yaparak yeni bir karar ekledik ve ‘dostane çözüm’ kararı getirdik. İdareyi zorlayıp vatandaşın işini görmek için kararlarımızı çeşitlendirdik. Kurumumuz henüz yeni bir kurum olduğu için çok fazla tanınmıyor ama inanıyorum ki gün geçtikçe tanınırlığı artacaktır. Çünkü STK’larla çalışmalarımızı da sıklaştırdık. Her ay bir çalıştay yapıyoruz, bunun neticesini de gördük, basınla da sürekli temas halindeyiz.” diye konuştu.

Kadın ve çocuk haklarından Sorumlu Kamu Denetçisi Celile Özlem Tunçak, “6328 sayılı yasayla 2013 yılında kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK)’nun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğunu, bağımsız ve tarafsızlık ilkelerine göre hizmet verdiğini, tavsiye kararı aldığını, kadınların nasıl başvuru yapabileceğini öğrenmeleri gerektiğini vurguladı. KDK’ya başvuru yapıldığında dava açma süresinin de durdurduğunu belirten Tunçak, başvuruları en kısa sürede sonuçlandırdıklarını vurguladı. Tunçak, 6328 sayılı KDK Kanununda Kamu Denetçilerinden birinin “kadın ve çocuk hakları alanında görevlendirileceği” düzenlemesine özellikle yer verildiğini söyledi. Kadın hakları ile ilgili olarak menfaat ihlali şartı aranmaksızın sivil toplum kuruluşları ile diğer kişilerin şikayet başvuruları KDK tarafından kabul edildiğini belirten Tunçak, “Kurumumuzun resen inceleme yetkisi olmamakla birlikte, bu düzenleme ile kamuyu ilgilendiren veya kadın hakları ile ilgili konularda Kurumu resen harekete geçirme yetkisi siz sivil toplum kuruluşlarında olduğunu düşünüyorum. İstanbul sözleşmesinin dayandığı 4 ilkeden Kadına Karşı Şiddetle Mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliğini içeren politikaların hayata geçirilmesi konusunda Kamu Denetçiliği Kurumu Ombudsmanlık olarak misyonumuzu yerine getirmek inancı ve gayreti içindeyiz. Çalışmalarımızı da bu bilinç ile sürdürmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Kadın hakları alanında çalışan 30’u aşkın STK temsilcisi, sendika temsilcileri ve çeşitli hukukçuların katıldığı çalıştaya, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Fatma Benli, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu, CHP Milletvekili Şenal Sarıhan, Kadın Haklarından Sorumlu Kamu Denetçisi Celile Özlem Tunçak ve akademisyenler de katıldı.

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Fatma Benli yaptığı konuşmasında, Türkiye’nin insan hakları konusunda çalışan KDK gibi kurumların çok önemli olduğunu, bağımsız ve özerk oldukları için kamu idaresinin dışında olduklarını belirterek, yasalarla güvence altına alındıkları için sivil toplum kuruluşlarından daha güçlü olduklarını vurguladı. KDK’nın STK’lar ve kamu idareleri arasında köprü vazifesi kurabilecek durumda olduğunu belirten Benli, KDK’ya yapılan başvurularda alınan kararların birebir hayata dokunan kararlar olarak karşımıza çıkabileceğini aktardı.

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Şenal Sarıhan ise, KDK’nın bireyle devlet arasında köprü olduğunu ve bireyin avukatı olduğunun altını çizdi. Sarıhan, KDK’nın kadınlar, çocuklar ve bütün insanlar için daha verimli olmasının sağlanması gerektiğini söyledi.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu, KDK’nın kamu idaresi ile vatandaş arasında ortaya çıkan sorunların çözümlenmesi amacıyla kurulduğunu belirtti.

KDK’ya menfaati ihlal edilen gerçek ve tüzel kişilerin başvurabildiğini vurgulayan Katırcıoğlu, “Şikayet başvuruları, insan hakları ihlali, temel hak ve özgürlükler, kadın ve çocuk hakları konularında ise menfaat ihlali aranmamaktadır. Kadın hakları konusunda menfaat ihlali aranmaması cinsiyet temelli ayrımcılıkla mücadelede çok önem taşımaktadır. KDK kadın haklarına önemli yer ayıran bir Kurum olduğu için ülkemizin kadın erkek fırsat eşitliği çalışmalarında da önemli yer tutmaktadır” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından STK temsilcileri ve akademisyenler görüşlerini dile getirdiler. Çalıştayda “Kadına Yönelik Şiddet”, “Kadın ve Engellilik”, “Kadın ve Eğitim”, “Kadın ve Çalışma Hayatı”, “Kadın ve Medya”, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” ve “Yetki ve Karar Alma Mekanizmalarında Kadın Temsili” başlıkları ele alındı.

Önceki Yazı

Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerle Mücadelede Eylem Planı Toplantısı

Sonraki Yazı

15 Temmuz Darbe Bildirisi

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir