Bu bölümde George Duby ve Michelle Perrot’un editörlüğünde yayımlanmış, Türkiye İş Bankası yayınlarına ait “Kadınların Tarihi” adlı eserin 4. cildinden “Özgürlüğün Kızları ve Devrimci Vatandaşlar”, “Almanya’da Okuma ve Yazma” ve “Kadın İşçi” bölümlerini okuduk.
“Özgürlüğün Kızları ve Devrimci Vatandaşlar” adlı kısımda 1789 Fransız Devrimi sürecinde kadınların rolü, Fransa dışındaki diğer Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da bu devrim sürecinin nasıl yaşandığı ve kadınların yaşamına etkisi, kadınca yazma ve konuşma, kullanılan simgesel dil, kadınların vatandaş olma mücadeleleri, kadın hakları konusundaki çabalarını okuduk.
“Almanya’da Okuma ve Yazma” adlı makalede ise 1789 Fransız Devrimi ve sonrasında özellikle Almanya örneğinden hareketle kadınlardaki okuma-yazma oranının artışı, bu oranın kadınların modern dünyaya girmesinde oynadığı rol, bu süreçte hangi engellerle karşılaştıkları ve bu engellerle nasıl mücadele ettiklerini okuduk. Okuryazar oranının artmasının peşi sıra Kutsal Metinleri okuyarak işe başlayan kadınların daha sonraları okuma çeşitliliğini arttırdıkları, doymak bilmeyen bir okuma iştahı geliştirdikleri ama bunun karşısında toplumdaki “bilgili kadın” hayaleti önyargılarıyla da nasıl mücadele ettikleri, daha sonraları ise yazma ve çeviri faaliyetlerini öğrendik.
Joan W. Scott’ın kaleme aldığı “Kadın İşçi” adlı bölümde ise 19. yy’da “kadın işçi sorunu”nu inşa eden meşrulaştırıcı terimler ve açıklamaları, ev ile iş ayrılığı öyküsünü ve bunun o günkü toplumdaki tezahürlerini, annelik rolü ile işçi rolü arasındaki zorlukları ve çözümleri, cinsiyetçi işbölümlerini, kadının ucuz işgücü ve az ücretli işlere uygunluğunun mesnetlerini, sendikaların da koruyucu yasaların da aslında bu ayırımı daha da körüklediğine dair hususları okuduk.