Nazife Şişman’ın “Küreselleşmenin pençesi, İslamın Peçesi” adlı kitabından “Geri kalmışlık Hissi ve Kadın meselesi” ile “Feminizmin Şemsiyesi Altında” adlı bölümleri okuduk.
Bu bölümlerde;
*İslam Dünyasında cok eşlilik, tek taraflı boşama, kadınların kapatılması meseleleri ilk defa ne zaman açıkça tartışılmaya başlandı?
*Peçe siyasal ve kültürel meselelerin bir sembolü müydü?
*İslam dünyasında modernleşme süreçleri ve kadının yaşamına etkisi nasıl gerçekleşti?
*Geri kalmışlık hissi nedir ve nereden kaynaklanmaktadır?
*Şinasi’ye göre en karlı alışveriş “Asya’nin akl-ı piranesi ile Avrupa’nın bikr-i fikrini izdivaç ettirmek”tir. Peki bu alışverişte vazgeçilen, şüpheyle yaklaşılan konulardan biri de kadın meselesi miydi?
*”İslam’da Kadın Hakları vardır” ya da “İslam tarihi boyunca kadınlar ezilmiştir” şeklinde dile getirilen fikirlerin Batı karşısında hissedilen gerilikle bir alakası var mıdır?
*İslam toplumlarında kamusal alanda daha fazla kadının yer alışı, kadınların daha aktif oluşu, hukuki eşitlik elde etmiş olmasına vs. bakılarak bu toplumlarda feminizm var denilebilir mi?
*Çağdaş cinsiyet kültürü içerisinde “Müslüman kalabilmek”, “Müslüman Kadın Olabilmek” nasıldır? Her fark ediş bir dönüm noktasıysa eğer, tüm bunları fark etmek bize ne kazandırır? gibi sorulara cevaplar aradık.