Eylül 2005
Amerika doğumlu Musevi Elana Rozenman’dan grubumuza görüşme talebi geldiğinde konunun ne olduğunu bilmiyorduk. Bu talebi bize ulaştıran Türk arkadaşımızdan bu hanımla dinler arası diyalog toplantılarında tanıştıklarını, kendilerinde olumlu bir intiba bıraktığını, ayrıca “peacexpeace” adlı bir kuruluşun temsilcisi olduğunu öğrenmiştik. Görüşmeyi kabul etmeden önce bu grubun sitesini ziyaret ettik. Barış vurgusunun öne çıktığı sitede üye kadın kuruluşlarıyla yapılan çalışmalardan örnekler sunuluyordu.
Toplantı katılanların tanışmasıyla başladı. Önce Elena kendini ve kurumunu tanıttı, sonra bizler kendimizi ve Hazar’ın çalışmalarını anlattık.
Elana, 11 Eylül’den sonra Amerikalı kadınlar olarak “kadınlar dünyayı değiştirebilir” sloganından hareketle bütün dünya kadınlarını kapsayan bir internet ağı oluşturmak üzere harekete geçtiklerini, bu çatı altında Hıristiyan, Musevi, Müslüman pek çok dine mensup kadınların yer aldığını belirttikten sonra “amacımız uzun vaade de dünya barışını sağlamak. Bunun için kadınları bir araya getiriyoruz. Kardeş kuruluşlar oluşturup sorunlarının çözümü için yardımlaşmalarını sağlıyoruz” dedi. Şu ana kadar 60 ülkeyle bağlantı sağladıklarını, Filistin ve İsrail’deki kadınların bu çalışmaya dahil edilmiş olmasının CNN habere konu olduğunu söyledi.
“Dünya barışını gaye edinen bir çalışma ağı olarak bu güne kadar Irak, Afganistan, Filistin’de barış için ne yaptıklarını sorduğumuzda “biz sadece barışı hedef edinen kuruluşları bir araya getiriyoruz. Bu sayının çoğalmasıyla ancak bir şeyler yapabiliriz” dedi.
“ bu çalışmanın politik bir yönü olmadığına ve aslında bize açıklanan amaçlar dışında başka bir amaç güdüp gütmediğine ve bizim adımızın istemediğimiz bir çalışma içinde kullanılıp kullanılmayacağına nasıl emin olabileceğimizi sorduk.” Bize sadece aracı olan arkadaşımızın bu konuda kendileri için referans olabileceğini söyledi.“Dikkate şayan diğer bir konu da bu ağa katılan kişilerin sadece Amerikalı kadınların oluşturduğu kardeş kuruluşlarla iletişim halinde olabileceği idi.
Yani “dünya barışı için çalışan kadınlar” birbirleriyle bu ağ üzerinden konuşamayacak, bir sorun üzerinden istişare edemeyecek ve hatta tanışamayacaktı. Bu durumun tek merkezden yönetilmek ya da yönlendirilmek gibi belli sakıncalar doğurabileceği endişelerini dile getirdiğimizde bunun olmayacağını ve istediğimiz zaman bu ağdan çıkmamızın bizim elimizde olduğunu söylemekle yetindi.”Programın bir bölümünde yaptığımız çalışmalar hakkında bilgi aldıktan ve bizim bu ağa dahil olmak istemediğimizi fark ettikten sonra ciddiyet, samimiyet ve açık sözlülüğümüzden çok etkilendiğini bu ağa dahil olmasak bile İsrail’de yapılacak bir başka toplantıya bizi davet etmek istediğini belirtti ve ardından toplantımız sona erdi.