Belçika’da Gent Sığınmaevi Ziyareti

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:

Gent Sığınmaevi Ziyareti

Belçika’da Sığınmaevleri Nasıl İşliyor;
Gent Şehri Özelinde Sığınmaevi Uygulaması

Flaman hükümetine bağlı olarak çalışan 11 ‘Genel Refah Merkezi’ var. Bu Refah Merkezlerinin koordinasyonunu yapıp finansmanını sağladığı 5 sığınmaevi var. Gent sığınmaevide bunlardan biri. Gent sığınmaevi sadece 2013 yılında, 15’i Faslı, 7’si Türk 18 değişik ırktan 117 kadına hizmet vermiş.

Belçika’da kadınlar, sadece fiziksel şiddet sonucunda değil psikolojik, ekonomik, cinsel şiddet yüzünden de sığınmaevlerine gidebiliyor. Kadının sığınmaevine gitmek için herhangi bir şiddet görmüş olmasına gerek yok, şiddet görme ihtimalinin olması bile yeterli olabiliyor. Yine de bizdeki uygulamaya benzer bir şekilde Belçika’da kadınlar da genelde fiziksel şiddet olmadan sığınmaevine gitmiyorlar. Kadın hastanelik olduğunda ya da polise müracaat ettiğinde, polis sığınmaevi tavsiyesinde bulunabiliyor. Belçikada aile içi şiddet meselesi, “eşler arası” şiddet olarak geçiyor. Belçikada şiddete uğrama bakımından evlilikle, birlikte yaşamak arasında bir fark yok. Erkeklerde şiddete maruz kaldığı için şiddet çift taraflı olarak ele alınıyor. Şiddete karşı bilinçlenme programlarında erkeklerle de çalışılıyor. Belçika’da erkekler için ayrı bir sığınmaevi yok. Barınma talebinde bulunan erkeler tehlike geçene kadar belirli kriz merkezlerinde misafir ediliyor.

Eskiden şiddete uğrayanlar için tek alternatif sığınmaeviyken, günümüzde, farklı seçenekler de gelişmiş. Şiddete uğrayanların başvurduğu “ilk müracaat evi” bizdeki ŞÖNİM’ler gibi bir işleve sahip. Sosyal hizmet uzmanlarının hizmet verdiği bu merkeze herkes başvuru yapıp, aile içi şiddetle ilgili bilgi alabiliyor. İlk müracaat evine başvuran eşler arasında ciddi bir sıkıntı varsa ‘Eşler arası şiddet birimine yönlendiriliyor. Eşler arası şiddet biriminde’ eşlerin her ikisine birden terapi ve danışmanlık hizmeti veriliyor. Eğer eşlerden biri terapiyi reddederse diğer eş tek başına haftada bir danışmanlık alabiliyor. Bu şekilde kadınlar sorunlarını sığınmaevlerine gitmeden de çözebilme imkanına kavuşuyor. Eşler arası şiddet birimine giden kadınlar terapi eşliğinde durumlarını gözden geçirmek ve doğru kararlar almak için de zaman kazanmış oluyorlar. Bu ara formül sayesinde sığınmaevleri gerçekten çok zor durumda olan kadınlara hizmet veren kurumlar olmuş oluyor.

Belçika’da şiddet uygulayanın hukuki yönden terapi alma mecburiyeti olmasa da bu yönde teşvik ve tavsiye var. Polis şiddet uygulayan kişiye terapi almayı önermek mecburiyetindedir. Ancak, şiddet konusu adli psikiyatrinin alanına girerse, hakim, adamın şiddet terapisine katılmasını zorunlu kılabiliyor. Bu uygulamayla alınan cezada da bir indirim olabiliyor. Ayrıca hapishaneden çıkanlara hizmet veren ruh sağlığı merkezleri de var.

Bu aşamalardan geçen ya da durumu acil olan kadınlar sığınmaevlerine alınıyor. Eğer güvenlik kaygısı yoksa kadınlar iş hayatları aksamasın ve çocukların okula gidişleri problem olmasın diye evlerine yakın olan sığınmaevlerini tercih ediyor.

Eskiden, sığınmaevlerinde boşanmayı teşvik edici bir üslup kullanılıyormuş, bu yaklaşım gelen kadınların sığınmaevlerinden kaçmasıyla sonuçlanıyormuş. Bu farkedildiği için kadınlara, kendilerinin aldıkları kararlara uygun davranılacağını ve istedikleri zaman buradan ayrılabileceklerini söylemeye başlamışlar. Şimdi artık kadınlar kocalarına dönmek isterlerse rahatça söyleyip buradan ayrılabiliyormuş.

Genelde Belçikalı kadınlar hayatlarında çok büyük değişimlere neden olduğu gerekçesiyle sığınmaevine gitmek istemiyorlar. Çünkü çocuklar okuldan, kadınlar işlerinden uzaklaşabiliyor bu da onların hayatlarını zorlaştırıyor. Ayrıca Belçikalı kadınların ekonomik durumlarının daha iyi olması ve sosyal çevrelerinin daha fazla desteğine sahip olmaları nedeniyle de sığınmaevlerine çok ihtiyaç hissetmeyebiliyorlar. Ancak göç evliliği dolayısıyla Belçika’ya gelen kadınlar, bu desteklerden yoksun oldukları ve gidecek yerleri olmadığı için sığınmavelerine daha çok müracaat ediyorlar.

Göç ve entegrasyon sorununa karşı, Belçikalı yetkililerin ürettikleri çözümler bir takım sorunlara yol açabiliyor. Örneğin göç evliliği yapan kadınlar 5 yılı doldurmadan boşanırlarsa Belçika vatandaşı olma hakkını kaybedeceklerini bildiklerinden şiddet görseler bile boşanmak istemiyorlar. Kadın 5 yıl dolmadan sığınma evine geldiği zaman, çift arasında bir şiddet olduğuna dair bir rapor alabiliyor. Bu raporla boşansa da vatandaşlık hakkını kaybetmeyebiliyor olsa da yine de bu rapor bunu garanti etmiyor.

Sığınmaevlerinin işlevleri ve yerine hangi sistemin konabileceği tüm dünyada tartışılıyor. Tartışma toplumda izolasyon boyutuna varacak bir korumanın kişiler için ne kadar sağlıklı olacağı noktasında derinleşiyor. Travma geçirmiş insanların hepsinin bir arada bulunması da artı bir travma oluşturmaya yol açabileceğinden iyileşmenin gecikmesine neden

olabileceği düşünülüyor. Ancak henüz sığınmaevlerinin yerini tutacak yeni bir formül de ortaya çıkmış değil.

Sığınmaevlerinin olumsuzluklarını ortadan kaldırmaya dönük bazı denemeler olduğunu da Hollanda örneğinden görüyoruz. Bu yeni uygulamaya göre, kadın barınağı güvenlikli bir bina olarak tasarlanmış. Kadınlar burada daha özerk yaşama imkanına sahip. Bu şekilde açık ama çok güvenli bir adres oluşturuluyor. Bu yeni sistemde mağdur kadının eşinin gelmesi halinde güvenlikli bir şekilde onunla konuşabilmesine imkan sağlanmış oluyor. Yine de burada da kadının kapalı bir sistem içinde yaşamak zorunda olması eleştirilerden bağımsız düşünülmüyor.

Önceki Yazı

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelenin Yeni Adı: WO / MEN FOR WOMEN

Sonraki Yazı

Belçika’nın Gent İlinde Şiddetle Mücadele

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir