Araştırma Sonuçlarından Kısa Notlar…

Hazırlayan: Yorum yapılmamış Paylaş:

Başörtüsü İle İlgili Tutumlar
Medyada ve kamuoyunda yaygın olarak kullanılan “türban” kavramı başörtülülerin büyük çoğunluğu tarafından tercih edilmemektedir. Deneklerin % 79.4’ü başlarını örttükleri nesneyi “başörtüsü” olarak isimlendirmektedir. “Türban” kavramını kullananların oranı sadece % 6’dır.

Araştırma bulguları başörtüsünün siyasal bir simge olarak değil, dini bir vecibe olarak görüldüğünü ortaya koymaktadır. Deneklerin tamamına yakını (% 97.7) dinin emri olduğuna inandığı için başını örttüğünü belirtirken, “sizin için başörtüsü en çok neden önemlidir” sorusuna “dinimizin bir emri olduğuna inandığım için” yanıtını verenlerin oranı da % 96.7’dir.

Deneklerin % 62.2’si kendi kararıyla başını örttüğünü belirtmekle birlikte, araştırma sonuçları tesettürün çoğunlukla aileden tevarüs eden bir tutum olduğunu da ortaya koymaktadır. Deneklerin % 97.9’unun annesi de başını örterken, yine kendi kız çocuklarının da (olsaydı) başını örtmesini arzu edenlerin oranı % 96.5’tir. Bu oranlar başörtüsünün siyasal bir tutum veya davranış olmadığının bir diğer göstergesidir.

Başörtüsü Yasağı İle İlgili Tutumlar
Başörtüsü ile ilgili yürütülen yasaklar, başörtülü sayısını azaltmak açısından pek başarılı olamamıştır. Yasaklama sonucunda başını tamamen açanların oranı sadece % 1.2 iken, başını herhangi bir biçimde açmayanlar çoğunluktadır (% 40.5). Deneklerin % 35’i sadece yasağın uygulandığı yerlerde başını açarken, % 19.9’u ise başörtüsü yerine geçecek şeyleri (peruk, şapka, bere vs.) kullanmıştır.

Yasaklama neticesinde kaybettikleri hakları geri kazanabilmek için deneklerin % 16.6’sı yargıya başvururken, % 76.2’si hukuk yolunu denememiştir. Mahkemeye başvurmamanın en önemli gerekçesi ise yargıya duyulan güvensizliktir (% 62.8).

Başörtüsü Yasağı Nedeniyle Yaşanan Mağduriyetler
Deneklerin % 4.5’lik bir bölümü hariç, geri kalanları başörtüsü yasağı nedeniyle çeşitli sosyal mağduriyetlere uğradıklarını düşünmektedirler. En yaygın karşılaşılan mağduriyetler kamu kurumlarında diğer vatandaşlara göre farklı muameleye uğramak (% 51.5), sorun yaşama ihtimali nedeniyle belli ortamlara gidememek (% 50.6), bazı toplum kesimleri tarafından dışlanmaktır (% 36.5). Deneklerin dikkat çekici bir oranı da (% 28.1) başını örttüğü için sokakta taciz/hakarete uğramıştır.

Başörtüsü yasağı deneklerin iş yaşamlarını da olumsuz etkilemiştir. Deneklerin % 20.8’i başörtülü olarak iş bulamazken, % 17.8’i başını örttüğü için arka planda çalışmaya zorlanmış, % 17.1’i ise mesleği dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmıştır.

Başörtüsü yasağı denekleri en fazla psikolojik olarak etkilemiştir. Deneklerin sadece % 3.8’i psikolojik herhangi bir sıkıntı yaşamadığını belirtirken, diğer denekler çeşitli psikolojik mağduriyetler yaşadığını düşünmektedir.

Eğitim yaşamıyla ilgili mağduriyetler sorusuna deneklerin % 11.7’si cevap vermezken, % 16.1’i ise herhangi bir mağduriyet yaşamadığını belirtmektedir. Geri kalan deneklerin tamamı eğitim yaşamlarında başörtüsü yasağı nedeniyle mağdur olmuştur. Deneklerin yaklaşık ¼’ü okulda taciz/hakarete uğramış, yine yaklaşık aynı oranda bir bölümü de okulunu bırakmak zorunda kalmıştır. % 19.3’ünün ise başını açtığı için başarısı düşmüştür.

Başörtüsü ve Modernite
Deneklerin en çok yaşamak istedikleri ülke Türkiye’dir (% 91.1). İkinci sırada % 23.1 ile herhangi bir AB ülkesi gelirken, bunu % 19.2 ile Suudi Arabistan takip etmektedir. Deneklerin sadece % 7.5’i İran’da yaşamak istediğini belirtmiştir.

Deneklerin % 39.6’sı AB üyeliğini desteklerken, % 36.8’i ise karşı olduğunu belirtmektedir. Başörtülülerin AB üyeliğine verdikleri destek Türkiye ortalamasının dikkat çekici biçimde altında kalmaktadır.

Başörtülü kadınların birçok alanda modern değerlere inandıkları gözlenmektedir. Deneklerin sadece % 3.2’si başörtülü kadının yerinin evi olduğunu, % 6’sı çok eşliliği normal karşıladığını ve % 3.9’u namus nedeniyle insanların öldürülebileceğini belirtirken; % 77.2’si kadınların başını örtmeden de dindar olabileceğini düşünmektedir. Ayrıca, araştırmaya katılanların % 98.6’sı kadınların evlenecekleri kişiyi kendilerinin seçmesi, % 85.6’sı kadınların çalışıp ekonomik bağımsızlığını sağlaması ve % 87.5’i ise aile içinde kadın ve erkeğin eşit hak ve sorumluluklara sahip olması gerektiğini düşünmektedir.

Başörtülü kadınların, başını örtmeyen hemcinslerine karşı tutumları da oldukça liberaldir. Deneklerin sadece % 12.4’ü sadece başını örten arkadaşlarının yanında kendini rahat hissettiğini düşünürken, % 85.6’sı arkadaş seçiminde kılık-kıyafetin belirleyici olmadığını belirtmektedir.
Deneklerin % 95.9’u ise başörtüsünün siyasi bir malzeme yapılmasını doğru bulmamaktadır.
Daha fazlası için araştırmaya bakınız.

Önceki Yazı

İmam Rabbani’nin Tasavvufi Hayata Katkıları ve Öne Çıkan Görüşleri

Sonraki Yazı

Öncü Hanımlar Kuşağı…

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir